Translation of "Arkadaşıdır" in German

0.009 sec.

Examples of using "Arkadaşıdır" in a sentence and their german translations:

O, onun arkadaşıdır.

- Er ist ihr Freund.
- Er ist sein Freund.
- Sie ist seine Freundin.

Meredith Mary'nin arkadaşıdır.

Meredith ist Marias Freundin.

Tom, arkadaşımın arkadaşıdır.

- Tom ist der Freund eines Freundes von mir.
- Tom ist ein Freund einer meiner Freunde.

Tom, Mary'nin arkadaşıdır.

Tom ist Marias Freund.

- O, erkek kardeşimin bir arkadaşıdır.
- O kardeşimin bir arkadaşıdır.

- Er ist ein Freund meines Bruders.
- Er ist ein Freund von meinem Bruder.

O, karımın bir arkadaşıdır.

Sie ist eine Freundin meiner Frau.

O, bir çocukluk arkadaşıdır.

Er ist ein Freund aus Kindertagen.

Tom onun bir arkadaşıdır.

Tom ist einer seiner Freunde.

O bir arkadaşın arkadaşıdır.

Er ist der Freund eines Freundes.

Mary, Tom'un kız arkadaşıdır.

- Maria ist Toms Freundin.
- Maria ist Toms Liebste.

Tom, babamın bir arkadaşıdır.

Tom ist ein Freund meines Vaters.

O, onun iyi arkadaşıdır.

Er ist ein guter Freund von ihm.

Tom benim oğlumun arkadaşıdır.

Tom ist der Freund meines Sohnes.

Tom, Mary'nin erkek arkadaşıdır.

Tom ist Marys Freund.

Tom bir çocukluk arkadaşıdır.

Tom ist ein Freund aus Kindertagen.

Köpek insanın en iyi arkadaşıdır.

- Der Hund ist der beste Freund des Mannes.
- Der Hund ist der beste Freund des Menschen.
- Der Hund ist des Menschen bester Freund.

Erkek kardeşimin yakın bir arkadaşıdır.

Das ist ein enger Freund meines Bruder.

Lida, Mary'nin yakın bir arkadaşıdır.

Lida ist eine enge Freundin Marias.

O, erkek kardeşimin bir arkadaşıdır.

Er ist ein Freund meines Bruders.

Tom, Mary'nin iyi bir arkadaşıdır.

Tom ist ein guter Freund von Maria.

Tom Mary'nin en iyi arkadaşıdır.

Tom ist Marias bester Freund.

Tom, Mary'nin Boston'daki tek arkadaşıdır.

Tom ist Marys einziger Freund in Boston.

Solucanlar bir çiftçinin en iyi arkadaşıdır.

Der Regenwurm ist der beste Freund des Gärtners.

Mary, Junior'ın babasının iyi bir arkadaşıdır.

Mary ist gut befreundet mit Juniors Vater.

- Profesör Hudson babamın arkadaşıdır.
- Profesör Hudson babamın arkadaşı.

Professor Hudson ist ein Freund meines Vaters.

Eğer kanser insanlığın bir düşmanıysa, kanser ıstakozun bir arkadaşıdır.

Wenn Krebs ein Feind der Menschheit ist, ist ein Krebs ein Freund der Hummer.

Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.

- Neben dem Hund ist das Buch der beste Freund des Menschen. Im Hund ist es zu dunkel zum Lesen.
- Bis auf den Hund ist das Buch des Menschen bester Freund. Drinnen im Hund ist es zu dunkel zum Lesen.