Translation of "Yardımı" in French

0.005 sec.

Examples of using "Yardımı" in a sentence and their french translations:

Yardımı umursamıyorum.

Ça ne me dérange pas d'aider.

Bunun yardımı olacak.

- Ça aidera.
- Ça va aider.

Onun yardımı olmasa, başaramam.

Sans son aide, je n'aurais pas réussi.

Tavsiyenizin büyük yardımı oldu.

Ton conseil a été d'une grande aide.

Onun yardımı olmadan yapamam.

Je ne peux pas me passer de son aide.

Bunun yardımı dokunur sanırım.

Je pense que ça aiderait.

Onun yardımı olmadan yapabilirim.

- J'y arriverai sans son aide.
- Je peux le faire sans son aide.
- Je peux me passer de son aide.

- Mary'ye yardımı için teşekkür ettim.
- Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.

J'ai remercié Marie pour son aide.

Onun yardımı olmasa, başarısız olurdun.

S'il ne vous avait pas aidé, vous auriez probablement échoué.

Onun yardımı reddetmek bir hataydı.

C'est une erreur d'avoir refusé son assistance.

Onun yardımı olmasaydı, başarısız olurdum.

S'il ne m'avait aidé, j'aurais échoué.

Onun yardımı olmasa başarısız olurdu.

Elle aurait échoué sans son aide.

Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk.

Nous avons parlé sans l'aide d'un interprète.

Sunabileceğin her yardımı takdir ediyorum.

- J'apprécie toute l'assistance que tu peux me proposer.
- J'apprécie toute l'assistance que vous pouvez me proposer.

Tom'un yardımı olmadan onu yapamazdık.

Nous n'avons pas pu le faire sans l'aide de Thomas.

Bana yaptığın tüm yardımı unutmayacağım.

- Je n'oublierai jamais toute l'aide que vous m'avez apportée.
- Je n'oublierai jamais toute l'aide que tu m'as apportée.

Tom'a yardımı için teşekkür ettim.

J'ai remercié Tom pour son aide.

Bunu birinin yardımı olmadan yapamam.

Je ne peux pas le faire sans l'aide de quelqu'un.

Kendilerine yardımı dokunamayanlara yardım edin.

Aidez ceux qui ne peuvent s'aider eux-mêmes.

Bunu onun yardımı olmadan yapabilirim.

Je peux le faire sans son aide.

Onun yardımı olmadan da yapabilirim.

Je peux me passer de son aide.

Size elimden gelen yardımı vereceğim.

Je vous donnerai toute l'aide que je peux.

Para yardımı yapan burs ve destekçiler,

des bourses et des mécènes qui font des dons financiers.

Onun yardımı olmasaydı, ben başarısız olurdum.

- S'il ne m'avait pas aidé, j'aurais échoué.
- S'il ne m'avait pas aidée, j'aurais échoué.

Onun yardımı sayesinde, ev ödevimi bitirdim.

Grâce à son aide, j'ai fini mes devoirs.

Tom'un yardımı olmadan bir şey yapamazdım.

Je n'aurais rien pu faire sans l'aide de Tom.

O onun yardımı olmadan başarısız olurdu.

Elle aurait échoué sans son aide.

O, ona yardımı için teşekkür etti.

- Elle le remercia pour son aide.
- Elle l'a remercié pour son aide.
- Elle le remercia pour son assistance.
- Elle l'a remercié pour son assistance.

Tom Mary'nin yardımı olmadan onu yapamazdı.

Tom n'aurait pas pu le faire sans l'aide de Mary.

Ona nazik yardımı için teşekkür etti.

Il l'a remerciée pour son aide attentionnée.

Unutmayalım ki bunu Tom'un yardımı olmadan yapamazdık.

N'oublions pas que nous n'aurions jamais pu faire ceci sans l'aide de Tom.

Hiçbir şeyin yardımı olmadan bunu yapabildiğine inanamıyorum.

Je n'arrive pas à croire que tu aies fait tout cela sans une aide quelconque.

O, ona bütün yardımı için teşekkür etti.

- Elle le remercia pour toute son aide.
- Elle l'a remercié pour toute son aide.

- Bu sorunu Tom'un yardımı olmadan çözebileceğimizi düşünüyor musun?
- Sence bu sorunu Tom'un yardımı olmadan çözebilir miyiz?

Penses-tu que nous pouvons résoudre ce problème sans l'aide de Tom ?

Kameramı ne zaman ortaya çıkarsam bana yardımı olur

Quand cela m'aide-t-il de sortir mon appareil

Annemin yardımı sayesinde bir dağ bisikleti satın alabildim.

Grâce à l'aide de ma mère j'ai pu m'acheter un VTT.

Bazen yardımı kabul etmek onu önermekten daha zordur.

Parfois, il est plus difficile d'accepter de l'aide que de l'offrir.

Unutmayalım ki, Tom'un yardımı olmadan bunu asla yapamazdık.

N'oublions pas que nous n'aurions jamais pu faire ceci sans l'aide de Tom.

Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.

Tom est extrêmement reconnaissant envers Mary pour son aide.

- Yardımı reddetmen olayları karıştırdı.
- Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.

Ton refus d'aider a compliqué les choses.

- Komşularına elinden gelen bütün yardımı yapmalısın?
- Komşularına yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapmalısın.

- Tu dois faire tout ton possible pour aider tes voisins.
- On doit faire tout ce qu'on peut pour aider ses voisins.