Translation of "Sağlıklı" in French

0.046 sec.

Examples of using "Sağlıklı" in a sentence and their french translations:

- Bu ağaç sağlıklı.
- Ağaç sağlıklı.

L'arbre est en bonne santé.

Sağlıklı yaşamak istiyorsan sağlıklı beslenmelisin.

Si vous voulez vivre sainement, vous devez manger sainement.

Sağlıklı düşünemiyorum.

- Je n'arrive pas à réfléchir correctement.
- Je n'arrive pas à mettre mes idées en place.

Sağlıklı mısın?

Êtes-vous en bonne santé ?

- Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Anneannesi sağlıklı görünüyor.
- Babaannesi sağlıklı duruyor.

Sa grand-mère a l'air en bonne santé.

- Onlar sağlıklı yemekler yerler.
- Sağlıklı yemek yerler.
- Sağlıklı yemek yiyorlar.

Ils mangent de la nourriture saine.

- Sağlıklı mı olduğumu sanıyorsun?
- Sağlıklı olduğumu düşünüyor musun?
- Sence sağlıklı mıyım?

- Penses-tu que je sois en bonne santé ?
- Pensez-vous que je sois en bonne santé ?

Hasta veya sağlıklı,

entre le malade et le sain,

O sağlıklı görünüyor.

- Il a l'air en forme.
- Il a l'air en bonne santé.

Onlar sağlıklı görünüyorlar.

- Ils ont l'air en bonne santé.
- Elles ont l'air en bonne santé.

Erkek kardeşim sağlıklı.

Mon frère est en bonne santé.

Hepiniz sağlıklı görünüyorsunuz.

- Vous avez toutes l'air en forme.
- Vous avez tous l'air en bonne santé.
- Vous avez toutes l'air en bonne santé.

O sağlıklı mı?

Est-ce sain ?

Bu sağlıklı görünüyor.

Ceci semble sain.

Tom sağlıklı düşünmüyordu.

Tom n'avait pas les idées en place.

Çocukların sağlıklı görünüyorlar.

Tes enfants ont l'air en bonne santé.

Ben sağlıklı değilim.

Je ne suis pas en bonne santé.

Ben sağlıklı düşünemedim.

Je n'avais pas les idées claires.

Sağlıklı olmadığını biliyorum.

Je sais que ce n'est pas sain.

Sağlıklı topluluklar oluşturmaya takıntılıyım,

Je suis obnubilé par la création de collectifs sains

Tom'un büyükannesi sağlıklı görünüyor.

- La grand-mère de Tom a l'air d'être en bonne santé.
- La grand-mère de Tom semble être en bonne santé.

Ben sağlıklı bir çocuktum.

J'étais un enfant en bonne santé.

Sağlıklı bir kahvaltı yaptım.

J'ai pris un solide petit déjeuner.

Sağlıklı bir bebek doğurdu.

- Elle a mis au monde un bébé bien portant.
- Elle donna naissance à un bébé en bonne santé.

Bu sağlıklı ve normaldir.

C'est sain et normal.

O, genç ve sağlıklı.

Il est jeune et en bonne santé.

O genç ve sağlıklı.

Elle est jeune et en bonne santé.

O, sağlıklı ve fittir.

Elle est en bonne santé et en forme.

Bu eğlenceli ve sağlıklı.

- C'est marrant et c'est sain.
- C'est amusant et c'est sain.

Sağlıklı olsam, mutlu olurdum.

Si j'étais en bonne santé, je serais heureux.

Bu vücudunuz için sağlıklı.

- C'est sain pour votre corps.
- C'est sain pour ton corps.

Her zaman sağlıklı yerim.

Je mange toujours sainement.

Öğün atlamak sağlıklı değildir.

Ce n'est pas bon pour la santé de sauter des repas.

- O, sağlıklı.
- O, sağlıklıdır.

Il est en bonne santé.

Çok yürürüm, çünkü sağlıklı.

Je marche beaucoup, parce que c'est bon pour la santé.

Hem de sağlıklı olduğunuz zaman

mais aussi car lorsqu'on est en bonne santé,

Yetenekli, sağlıklı ve üretken insanlar.

des êtres humains compétents, en bonne santé et productifs.

Amcam genç değil ama sağlıklı.

Mon oncle n'est pas jeune, mais il est en bonne santé.

Sağlıklı olsaydım, çalışmalarıma devam edebilirdim.

Si j'étais en bonne santé, je pourrais poursuivre mes études.

Kirli hava sağlıklı akciğerlerin düşmanıdır.

Le smog est l'ennemi des poumons en bonne santé.

O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.

Il semble être fort et en bonne santé.

O sizin için sağlıklı değil.

- Ce n'est pas sain pour toi.
- Ce n'est pas sain pour vous.

Dişlerim tamamen sağlıklı ve sorunsuzdur.

Mes dents sont totalement en bonne santé et sans problèmes.

Bugün kendimi çok sağlıklı hissetmiyorum.

Actuellement, je ne me sens pas en bonne santé.

Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var.

Tom a un mode de vie sain.

Ona nasıl sağlıklı kalacağını öğütledi.

- Elle lui prodigua des conseils pour rester en bonne santé.
- Elle lui a prodigué des conseils pour rester en bonne santé.

Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır?

Est-ce que manger plus sainement coûte plus cher ?

O bebek tombul ve sağlıklı.

- Ce bébé est gras et en bonne santé.
- Ce bébé est dodu et en bonne santé.

Harika hissediyorum ve sağlıklı hissediyorum.

Je me sens bien et je me sens en bonne santé.

O bir boğa kadar sağlıklı.

Il se porte comme le Pont-Neuf.

Taze ve sağlıklı gıda üretimi sağlamak

J'ai la chance de faire partie de ces projets innovants

ACL işte burada, çok sağlıklı görünüyor,

L'antérieur semble en bon état,

Yalnızca popülasyonlarının sağlıklı olmasıyla devam edebilir,

sont susceptibles de continuer seulement si la population est en bonne santé,

Siz her zamanki kadar sağlıklı görünüyorsunuz.

Vous avez l'air en aussi bonne santé que d'habitude.

Her şeyden önce sağlıklı olmak istiyorum.

Par dessus tout je veux être en bonne santé.

Bazıları sağlıklıdır ama diğerleri sağlıklı değildir.

Certains d'entre eux sont sains mais d'autres non.

O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.

Elle mène une vie saine.

Her zaman sağlıklı yemek yemeye çalışırım.

- J'essaye toujours de manger des aliments sains.
- J'essaye toujours de me nourrir sainement.

Sağlıklı kalmak istediğim için egzersiz yapıyorum.

Je fais de l'exercice parce que je veux rester en bonne santé.

Onlardan bazıları sağlıklı ama diğerleri değil.

Certains d'entre eux sont en bonne santé mais pas les autres.

Yediğin şeyin sağlıklı olduğunu umut ediyorum.

- J'espère que ce que vous mangez est sain.
- J'espère que ce que vous êtes en train de manger est sain.
- J'espère que ce que tu manges est sain.
- J'espère que ce que tu es en train de manger est sain.

Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.

Tom a un mode de vie sain.

Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa ihtiyaç duyulan,

Si cultiver une bonne passion en fait partie,

O yaşlanıyor ama her zamanki kadar sağlıklı.

Il se fait vieux, mais il est dans une forme comme il ne l'a jamais été.

Spor hem zihni hem bedeni sağlıklı yapar.

Le sport assainit autant l'esprit que le corps.

Onlar ülkede sağlıklı bir yaşamın tadını çıkarıyor.

- Ils jouissent d'une vie saine à la campagne.
- Elles jouissent d'une vie saine à la campagne.

Tom, Mary için sağlıklı bir yemek hazırladı.

- Tom a préparé un repas équilibré pour Marie.
- Tom prépara un repas équilibré pour Marie.

Dania sağlıklı bir ilişkinin ne olduğunu bilmiyordu.

Dania ne savait pas ce qu'était une relation saine.

Gelecekte mutlu ve sağlıklı olmayı, başarılı olmayı isteriz;

On a envie d'être heureux, en bonne santé et prospères à l'avenir.

çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.

on voit beaucoup d'activités saines en lien avec l'apprentissage.

- Tom sağlıklı.
- Tom'un sağlığı iyi.
- Tom'un sağlığı yerinde.

Tom est en bonne santé.

Ben sağlıklı kalmak için düzenli olarak spor yaparım.

Je fais du sport pour rester en bonne santé.

Bu oğlanın güçlü ve sağlıklı bir vücudu var.

Ce garçon a un corps fort et sain.

Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.

Mon bébé a aussi huit mois, il est en bonne santé et il grandit à vue d'œil.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

Tout écosystème sain a besoin d'une variété d'espèces différentes.

Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,

L'éducation signifie une meilleure santé pour les femmes et leurs enfants,

Ufacık bir noksanlığı dahi olmayan ultra sağlıklı bir insan,

un être humain en excellente santé n'ayant aucun défaut

Hasta da olsa sağlıklı olsa o her zaman mutludur.

Qu'elle soit malade ou en bonne santé, elle est toujours joyeuse.

Biz sağlıklı bir öğle yemeği yemenin önemi hakkında öğrendik.

Nous avons appris l'importance de déjeuner sainement.

Yoksul ve sağlıklı olmak zengin ve hasta olmaktan iyidir.

- Mieux vaut être pauvre et en bonne santé que riche et malade.
- Mieux vaut être pauvre et en santé que riche et malade.

Nasıl sağlıklı kalacağıyla ilgili ona onun tarafından nasihat edildi.

Elle a été conseillée par lui sur comment rester en bonne santé.

Sağlıklı ve dengeli bir diyet hepimiz için çok önemlidir.

Une cuisine saine et équilibrée est très importante pour chacun de nous.

Masaya sağlıklı bir yemek getirilmesi için karar vermenize gerek olmasın.

vous n'avez aucune décision à prendre pour avoir un repas sain sur la table.

Bilirsin ki iyi bir karışımla çok sağlıklı bir diyetin olabilir.

Et si vous avez un bon mélange, vous avez une alimentation saine.

O kadar zayıf ki sağlıklı ahtapotlar gibi canlı renkler çıkaramıyor.

Elle n'arbore plus les couleurs d'un poulpe en bonne santé.

Eğer Tom daha fazla sebze yerse, muhtemelen daha sağlıklı olur.

Si Tom mangeait plus de légumes, il serait probablement en meilleure santé.

Sağlıklı bir şekilde yemek yemek kalp hastalığını önlemeye yardımcı olabilir.

Manger sainement peut aider à prévenir les maladies cardiaques.

Sağlıklı bir öğle yemeği yemenin ne kadar önemli olduğunu öğrendim.

J'ai appris à quel point il est important de prendre un déjeuner sain.

En ideal olan, yemeğin lezzetli, ucuz, sağlıklı olması ve duyguları incitmemesidir.

Idéalement, la nourriture devrait avoir bon goût, être bon marché, bonne pour la santé et moralement inoffensive.

- Tom formda görünüyor.
- Tom çok sağlıklı görünüyor.
- Tom turp gibi görünüyor.

Tom semble avoir bon pied, bon œil.

1950'lerde, Finler dünyadaki en az sağlıklı diyetlerden birine sahip olarak belirtildiler.

Dans les années 50, on citait les Finnois comme ayant les régimes alimentaires les moins sains du monde.

Sağlıklı kalmanın tek yolu telaffuz edilemeyen maddelerden yapılmış bir yiyeceği yemekten kaçınmaktır.

J'ai entendu dire qu'une manière de rester en bonne santé est d'éviter de manger de la nourriture contenant des ingrédients imprononçables.

Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var.

Les médecins le donnaient pour mort, mais aujourd'hui il est encore vivant et en bonne santé, et il a un travail et une famille.

Elektronik sigaralar, tütüne karşı sağlıklı bir alternatif olarak teşvik ediliyor ama sağlık otoriteleri, kullanıcılar üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor.

La cigarette électronique est mise en avant comme une saine alternative aux cigarettes, mais les autorités sanitaires s'inquiètent des effets à long terme sur la santé des consommateurs.