Translation of "Ofis" in French

Ofis boş.

Le bureau est vide.

Ofis müdürü Maria,

Maria, la responsable de l'administration.

Onun çalıştığı ofis odur.

C'est le bureau dans lequel il travaille.

Ben bir ofis çalışanıyım.

J'ai un emploi de bureau.

Ben bir ofis partisindeyim.

Je suis à un pot, au boulot.

Tom'un ofis numarası nedir?

Quel est le numéro de bureau de Tom ?

Ben ofis politikasını sevmiyorum.

Je n'aime pas les intrigues de bureau.

Yeni ofis daha geniştir.

Le nouveau bureau est plus grand.

Japon ofis çalışanları çok çalışırlar.

Les employés de bureau japonais travaillent très dur.

Tom'a güzel bir ofis bulalım.

Trouvons un beau bureau pour Tom.

Bizim ofis binanın kuzey tarafındadır.

Notre bureau est du côté nord de l'immeuble.

Geçen Noel ofis partisinde tanıştık.

- Nous nous sommes rencontrés à Noël dernier lors de la fête du bureau.
- Nous nous sommes rencontrées à Noël dernier lors de la fête du bureau.

Eski ofis daha az aydınlatılmıştı.

L'ancien bureau était moins illuminé.

Boş bir ofis köşesine kurduğumuz çiftlik.

pour vendre des légumes frais dans les cafés alentour.

Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım.

Je suis un simple employé de bureau.

Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım.

Je suis juste un employé de bureau normal.

Ofis küçüktü ama şehrin bir manzarasına sahipti.

Le bureau était petit mais il avait vue sur la ville.

Ben sadece düz eski bir ofis çalışanıyım.

Je ne suis qu'un simple employé de bureau.

O, bir ofis çalışanından daha fazlası değil.

Il n'est rien de plus qu'un employé de bureau.

Boston'un şehir merkezinde bir ofis kiralamak pahalı.

Cela coûte cher de louer un bureau dans le centre de Boston.

O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer.

Elle déjeune près du bureau où elle travaille.

Bu yıl bir ofis Noel partisi vermeyeceğiz.

Nous n'allons pas organiser de fête de Noël au bureau cette année.

O bana ofis telefon numarasını ve adresini verdi.

Il m'a donné le numéro de téléphone de son bureau et son adresse.

- Ofis kapısı açık olacak.
- Büro kapısı açık olacak.

La porte du bureau sera ouverte.

Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.

S'il vous plait demandez à la secrétaire de stocker les fournitures de bureau à la réserve.

Kurmayı başardı . Aynı dönemde bir ofis binasına asansör kuruldu. Araçlar mevcut ve

à l'installer dans le nouveau magasin de Taylor à New York et en Au cours de la même période, un