Translation of "Köyde" in French

0.006 sec.

Examples of using "Köyde" in a sentence and their french translations:

- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.

- Ma grand-mère habite à la campagne.
- Ma grand-mère vit dans le pays.

- Köyde hiç kimse yoktu.
- Köyde kimse yoktu.

Il n'y avait personne au village.

O, köyde yaşıyor.

Elle vit dans ce village.

- Doktor köyde herkes tarafından tanınıyor.
- Doktoru köyde herkes bilir.

Le docteur est connu de chacun au village.

Köyde doktor eksikliğini anlatan

décrivant l'absence d'un médecin dans le village

Otobüs her köyde durdu.

Le bus s'est arrêté dans chaque village.

O, bir köyde yaşıyor.

Il habite dans un village.

Köyde yaşamaya hızlıca alıştı.

- Elle s'est vite adaptée à la vie à la campagne.
- Elle s'est rapidement habituée à vivre au village.

Hiç o köyde bulundun mu?

Êtes-vous déjà allé dans ce village ?

Kyushu'da küçük bir köyde yaşar.

Il vit dans un petit village sur l'île de Kyushu.

O, küçük bir köyde büyüdü.

Il a grandi dans un petit village.

Küçük bir köyde hayat sıkıcıdır.

La vie est monotone dans un petit village.

Amcamın köyde bir çiftliği var.

Mon oncle a une ferme dans le village.

Hayalim köyde huzur içinde yaşamaktır.

Mon rêve est de vivre paisiblement dans un village.

Küçük bir köyde hayat monotondur.

La vie est monotone dans un petit village.

Ben küçük bir köyde yaşarım.

Je vis dans un petit village.

Bu küçük köyde huzur buldum.

J'ai trouvé la paix dans ce petit village.

Bu köyde hava kirliliği yok.

Ce village n'est pas affecté par la pollution de l'air.

Bu köyde hiç fabrika yok.

Il n'y a pas d'usine dans ce village.

O, küçük bir köyde doğdu.

Elle est née dans le petit village.

- Bu küçücük köyde elli tane aile yaşar.
- Bu küçücük köyde elli aile yaşıyor.

Cinquante familles vivent dans ce petit village.

Köyde en fazla 20 kişi kaldı.

Il ne restait que vingt personnes au village.

Hayalim bir köyde huzur içinde yaşamaktır.

Mon rêve est de vivre paisiblement dans un village.

Bu eski köyde hiçbir şey olmaz.

Rien n'est jamais arrivé dans ce vieux village.

Dünyadaki her şehirde, kasabada, köyde de yapılabilir.

ça peut arriver dans n'importe quelle ville du monde.

Horozu çok olan köyde sabah geç olur.

Trop de cuisiniers gâchent la sauce.

En büyük ağabeyim küçük bir köyde yaşamaktadır.

Mon frère aîné vit dans un petit village.

O eski köyde asla hiçbir şey olmaz.

Il ne se passe jamais rien dans ce vieux village.

Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu.

Tango habitait avec un petit garçon dans un petit village.

- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

- Mon père vit à la campagne.
- Mon père vit dans le village.

Tango küçük bir köyde küçük bir erkek çocuğuyla yaşar.

Tango habitait avec un petit garçon dans un petit village.

Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.

J'habite en ville, mais mes parents habitent à la campagne.

- Bu kahrolası köyde yaşayan köylülerin çoğunluğu ne okuyabiliyor ne de yazabiliyor.
- Bu kasvetli köyde yaşayan köylülerin çoğunluğu ne okuyabiliyor ne de yazabiliyor.

La plupart des paysans vivant dans ce village perdu ne savent ni lire ni écrire.

Bir kentte fark edilmeden geçebilirsin, ancak bir köyde bu mümkün değil.

Tu serais peut-être capable de passer inaperçu en ville, mais dans un village, ce n'est pas possible.

Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık.

Pendant les vacances ma sœur et moi sommes restées dans un petit village au pied du mont Fuji.

Bir zamanlar yaşlı bir adam ve karısı küçük bir köyde birlikte yaşarmış.

Il était une fois un vieil homme et sa femme qui vivaient ensemble dans un petit village.

- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

Mon père vit à la campagne.