Translation of "Gereği" in French

0.003 sec.

Examples of using "Gereği" in a sentence and their french translations:

- Bilmemin gereği şu.
- Bilmemin gereği bu.

C'est ce qu'il me faut savoir.

Yaradılış gereği narindir

Délicat par création

O, doğası gereği tembel.

Il est naturellement paresseux.

İnsanlar doğaları gereği serttirler.

L'être humain est violent par nature.

Erkek maymun, doğası gereği zekidir.

Le singe est intelligent par nature.

Anayasa gereği korkmuş bir şekilde konuşuyordum.

j'étais, en termes de Constitution, terrifié.

İşim gereği dünyanın her tarafına gittim

Mon travail m'a fait voyager dans le monde.

İnsan doğası gereği sosyal bir hayvandır.

L'homme est, par nature, un animal social.

İşim gereği her türlü insanla muhatap oluyorum.

J'entre en contact avec toutes sortes de gens dans mon travail.

Yabancıların kafaları, onlara yapılan iddiaların doğası gereği karışık,

Ils sont déconcertés par la nature de l'accusation,

Ama kibar olma gereği hissediyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.

La norme de la politesse gênait leur progression.

- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişlerinizi iyi fırçalıyor musunuz?

- Est-ce que vous vous brossez bien les dents ?
- Te brosses-tu bien les dents ?
- Te brosses-tu correctement les dents ?

- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?

- Est-ce que vous vous brossez bien les dents ?
- Te brosses-tu bien les dents ?
- Te brosses-tu correctement les dents ?

- O yaradılıştan endişeli bir yapıya sahiptir.
- Doğası gereği kaygılı bir insandır.

Elle est anxieuse de nature.

- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.

L'amour est aveugle.