Translation of "şafak" in French

0.003 sec.

Examples of using "şafak" in a sentence and their french translations:

Şafak vakti geliyor.

- L'aube approche.
- L'aube vient.

Şafak sökümünde kalktım.

Je me suis levé à l'aube.

Biz şafak vakti kalktık.

- Nous nous levâmes à l'aube.
- Nous nous sommes levés à l'aube.

Şafak sökmeden daha çok avlayacak.

La première d'une longue série, jusqu'à l'aube.

Şu andan itibaren, şafak sökene kadar...

À partir de maintenant jusqu'à l'aurore,

şafak vakti Napolyon'un sağ kanadına ulaştı.

arrivant à l'aube sur le flanc droit de Napoléon.

Biz şafak vakti buharlı lokomotif düdüğü ile uyandırıldık.

Nous avons été réveillés à l'aube par le sifflement d'un train.

Bir trafik sıkışıklığından kaçınmak için şafak vakti kalktık.

Nous nous sommes levés à l'aube pour éviter un embouteillage.

Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.

Son propre cousin Hjorvard fit une attaque surprise à l'aube sur la salle du roi.

Dört gün sonra Jena'da, Lannes şafak vakti ana Fransız saldırısını başlattı

Quatre jours plus tard à Iéna, Lannes ouvre la principale attaque française à l'aube,

Barda yanımda oturan şafak sökene kadar beraber içtiğim adamlarla gerçekten iyi anlaştım.

Je me suis tellement bien entendu avec le gars assis à côté de moi dans le bar que nous avons bu ensemble jusqu'au petit matin.

Ertesi gün, Davout'un birlikleri büyük bir Avusturya şafak saldırısında savaştı… sonra kendi saldırısını

Le lendemain, les troupes de Davout ont combattu un assaut majeur à l'aube de l'Autriche… puis ont lancé leur propre

- Tom sabahın köründe uyandı.
- Tom sabahın ilk ışığında uyandı.
- Tom şafak sökümünde uyandı.

- Tom se réveilla à l'aube.
- Tom s'est réveillé aux aurores.