Translation of "Dizüstü" in Finnish

0.005 sec.

Examples of using "Dizüstü" in a sentence and their finnish translations:

- Dizüstü bilgisayarımı almaya gitmem gerekiyor.
- Dizüstü bilgisayarımı almaya gitmeliyim.

Minun täytyy päästä kannettavalleni.

Tom dizüstü bilgisayarını kapattı.

- Tom sulki läppärinsä.
- Tom sulki kannettavansa.

O, kimin dizüstü bilgisayarıdır?

Kenen vihko tuo on?

- Hangi dizüstü bilgisayara ihtiyacım var?
- Bana hangi dizüstü bilgisayar lazım?

- Minkä läppärin tarvitsen?
- Minkä kannettavan tarvitsen?

Ben bir dizüstü bilgisayar istiyorum.

Haluan kannettavan tietokoneen.

Onun dizüstü zaten beş yıllık.

Hänen kannettavansa on jo viisi vuotta vanha.

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.

- Minä annan sinulle kannettavan.
- Minä annan sinulle läppärin.

Oturdum ve dizüstü bigisayarımı açtım.

Istuin alas ja avasin kannettavani.

Benim bir dizüstü bilgisayarım var.

Mulla on läppäri.

Tom'a bir dizüstü bilgisayar aldım.

- Ostin Tomille läppärin.
- Minä ostin Tomille läppärin.

Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.

Tämä kannettava tietokone on erittäin ohut.

O akşamlarını dizüstü bilgisayarının önünde geçirir.

- Hän viettää iltansa läppärinsä edessä.
- Hän viettää iltansa läppärinsä ääressä.

Senin yanında dizüstü bilgisayarın var mı?

Onko sinulla kannettavasi mukana?

Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.

Kannettava on parempi kuin pöytäkone.

Benim bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.

- Tarvitsen läppärin.
- Tarvitsen kannettavan tietokoneen.
- Tarvitsen kannettavan.

Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.

Minun kannettavassani ei ole optista levyasemaa.

"Neden yeni bir dizüstü bilgisayar aldın?" "Dayanamadım"

”Miksi ostit uuden kannettavan?” ”En voinut vastustaa kiusausta!”

Tom'un dizüstü bilgisayarını kimin çaldığını biliyor musun?

- Tiedätkö kuka varasti Tomin läppärin?
- Tiedätkö kuka varasti Tomin kannettavan?

Mary dizüstü bilgisayarını her zaman yanında bulundurur.

Mari pitää kannettavaansa mukanaan aina.

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

- Kannettavan omistaminen on käytännöllistä.
- On käytännöllistä, että on kannettava.

O, pijamasının içinde dizüstü bilgisayarının önünde oturdu.

Hän istui kannettavansa edessä yöpuvussaan.

- Tom kafama dizüstü bilgisayarımla vurdu. O da çatladı!
- Tom dizüstü bilgisayarımla kafama vurdu. O şimdi çatlak!

Tom iski minua läppärilläni päähän. Nyt se on rikki.

Benim dizüstü bilgisayar son zamanlarda çok yavaş çalışıyor.

Läppärini on toiminut tosi hitaasti viime aikoina.

Yaşlı adam dizüstü bilgisayarımı gördü ve bana gülümsedi.

Vanha mies näki kannettavan tietokoneeni ja hymyili.

- Geçen cumartesi bir laptop satın aldım.
- Geçen cumartesi bir dizüstü bilgisayar satın aldım.
- Geçen cumartesi bir dizüstü bilgisayar aldım.

- Ostin viime lauantaina kannettavan.
- Ostin läppärin viime lauantaina.

Yeni dizüstü bilgisayarım eskisinden daha ince ve daha hafif.

Uusi kannettavani on ohuempi ja kevyempi kuin aikaisempi kannettavani.

Kendine ne zaman yeni bir dizüstü bilgisayar satın alacaksın?

Milloin sinä ostat itsellesi uuden kannettavan?

- Bu laptop bana ait.
- Bu dizüstü bilgisayar bana ait.

Tämä kannettava kuuluu minulle.

Mary onun dizüstü bilgisayarını sormadan aldığı için Tom kızgın.

Tom on vihainen, koska Mari lainasi hänen kannettavaansa kysymättä lupaa.