Translation of "Zorlayacak" in English

0.002 sec.

Examples of using "Zorlayacak" in a sentence and their english translations:

Gelmeye zorlayacak tecrübeler yaratmaktı.

are by creating experiences that force me to be vulnerable.

Kendimizi zorlayacak bir şeye ihtiyaç duyduk.

We needed a challenge.

Larry Kudlow'un iddiasına göre Biden, Amerikalıları "tarımsal kökenli içki" içmeye zorlayacak.

Larry Kudlow claims Biden is going to force Americans to drink "plant-based beer."

- Tom'un istem dışı işten çıkarılması, onu hayatında birtakım değişiklikler yapmaya zorlayacaktır.
- İsteği dışında işten çıkarılması, Tom'u hayatında bazı değişiklikler yapmaya zorlayacak.

Tom's involuntary redundancy will force him to make some lifestyle changes.