Examples of using "Zorlayacaktır" in a sentence and their english translations:
Savunma katmanlarının üstesinden gelmeye zorlayacaktır.
the final refuge, the keep.
- Tom'un istem dışı işten çıkarılması, onu hayatında birtakım değişiklikler yapmaya zorlayacaktır. - İsteği dışında işten çıkarılması, Tom'u hayatında bazı değişiklikler yapmaya zorlayacak.
Tom's involuntary redundancy will force him to make some lifestyle changes.