Translation of "Zayıflamaya" in English

Zayıflamaya çalışıyor.

She is trying to lose weight.

Zayıflamaya çalışmıyorum.

I'm not trying to lose weight.

Zayıflamaya çalışıyorum.

- I'm trying to lose weight.
- I'm trying to slim down.

Alev zayıflamaya başladı.

The flame has begun to fade.

O zayıflamaya çalıştı.

He tried to reduce his weight.

Tom zayıflamaya çalışıyor.

- Tom is trying to get his weight down.
- Tom has been trying to lose weight.

Tom'un işitmesi zayıflamaya başlıyor.

Tom's hearing is beginning to go.

Tom muhtemelen zayıflamaya çalışıyor.

Tom is probably trying to lose weight.

Ne yazık, zayıflamaya ihtiyacım yok.

It's too bad that I don't need to lose weight.

Bu evin temeli, zayıflamaya başlıyor.

The foundation of this house is beginning to weaken.

Zayıflamaya çalışarak jimnastik salonunda saatler harcadı.

She has spent hours at the gym trying to lose weight.

Tom diyet yapmaya ve biraz zayıflamaya karar verdi.

Tom decided to go on a diet and lose some weight.

- Zayıflamaya çalışıyorum.
- Kilo vermeye çalışıyorum.
- Kilo kaybetmeye çalışıyorum.

I'm trying to lose weight.

- Tom hâlâ kilo vermeye mi çalışıyor?
- Tom hâlâ zayıflamaya mı çalışıyor?

Is Tom still trying to lose weight?