Translation of "Harcadı" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Harcadı" in a sentence and their spanish translations:

Bütün parasını arabaya harcadı.

- Él gastó todo su dinero en un coche.
- Se gastó todo su dinero en un coche.

- Aylığını alır almaz, onun hepsini harcadı.
- Maaşını aldığı gibi hepsini harcadı.

En cuanto cobra, se lo gasta.

Mağazalara bakarak bir saat harcadı.

Ella perdió una hora mirando tiendas.

İstasyona erken varmak için çaba harcadı.

Se esforzó para llegar temprano a la estación.

Tom bütün parasını bir motosiklete harcadı.

Tom se fundió todo su dinero en una moto.

Tom akvaryumdaki balıklara bakarak saatler harcadı.

Tom pasaba horas mirando a los peces en el estanque.

Piyano çalışmak için çok zaman harcadı.

Ella dedica mucho tiempo a practicar el piano.

Zayıflamaya çalışarak jimnastik salonunda saatler harcadı.

Ella ha pasado horas en el gimnasio intentando perder peso.

O, denemesini yazarak çok zaman harcadı.

Ella pasó mucho tiempo escribiendo su ensayo.

- Tom, öğle yemeğine sadece üç dolar harcadı.
- Tom öğle yemeği için sadece üç dolar harcadı.

Tom gastó solo tres dólares para almorzar.

40 milyon dolar para harcadı Türkiye Hükümeti

El gobierno de Turquía ha gastado 40 millones de dólares.

Maria, İzlanda tarihini araştırmaya birkaç yıl harcadı.

María pasó años investigando la historia de Islandia.

Ona bir kazak örmek için günler harcadı.

Ella pasó muchos días tejiendo un suéter para él.

O, her zamankinden daha çok para harcadı.

Ella gastó más dinero de lo común.

Tom geçen hafta sonu çok para harcadı.

Tom gastó un montón de dinero el fin de semana pasado.

Çift, evlerini dekore etmek için çok para harcadı.

La pareja gastó mucho dinero en amueblar su casa.

Sandra benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

- Sandra gastó el doble de dinero que yo.
- Sandra se gastó el doble de dinero que yo.

Tom çoğu günleri turistik yerlerin önünde para istemek için harcadı.

Tom pasaba casi todos los días pidiendo dinero frente a las atracciones turísticas.

- Tom Mary'ye bir Noel hediyesi almak zorunda olduğu tüm parayı harcadı.
- Tom elindeki tüm parayı Meryem'e bir Noel hediyesi almak için harcadı.

Tom gastó todo el dinero que tenía para comprarle a Mary un regalo de Navidad.

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.

Este animal hace millones de años que aprende a ser imposible de encontrar. Tuve que aprender cómo eran las huellas de pulpo.