Translation of "Temeli" in English

Temeli güçlendirmek önemlidir.

It is important to strengthen the foundation.

Matematiğin temeli özgürlüktür.

- The essence of mathematics is liberty.
- Freedom is the essence of mathematics.

Senin varsayımlarının temeli nedir?

What is the basis of your assumptions?

Kültürel düşüncenin temeli merak duygusudur.

Curiosity is the beginning of a cultural attitude.

Bu evin temeli, zayıflamaya başlıyor.

The foundation of this house is beginning to weaken.

Sizin fikrinizin hiç temeli yok.

Your idea has no foundation at all.

Hâlâ temeli olan bir varoluş biçimi

that our basis agrarian societies are still based on,

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

I've built a really wonderful fan base,

Her vektör uzayının bir temeli vardır.

Every vector space has a basis.

Bu evin sağlam bir temeli vardır.

This house has a solid foundation.

Yeryüzündeki tüm yaşamın temeli olma yeteneğine saygı,

respect for its ability as the basis of all life on earth,

Birey ya da aile toplumumuzun temeli midir?

Is the individual or the family the basis of our society?

Çağdaş uygarlık, bilim ve eğitim temeli üzerine dayanmaktadır.

Modern civilization rests on a foundation of science and education.

- Özgürlüğün özü matematiktir.
- Hürriyetin özü matematiktir.
- Özgürlüğün temeli matematiktir.

The essence of liberty is mathematics.

Braxton: 2-5-1 esasında çoğu Caz müziğinin temeli.

Braxton:] The 2-5-1 essentially is like the backbone of most jazz music.

Sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi

just getting the basics right, was no small task,

Ancak son keşifler, Kral Hrolf'un hikayelerinin aslında bir temeli olduğunu gösteriyor.

But recent discoveries suggest the tales of King Hrolf have a basis in fact.

Hiçbir bilimsel temeli olmamasına rağmen, Astroloji çok popülerdir ve pek çok insan ona inanıyor gibi görünüyor.

Although astrology has no scientific basis, it's very popular and it seems that many people believe in it.