Translation of "Yemişti" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yemişti" in a sentence and their english translations:

Aile, öğleyin yemeğini yemişti.

The family had its dinner at noon.

Ben içeri girdiğimde, Kuniko çoktan yemişti.

Kuniko had already eaten when I came in.

Tom muhtemelen bir jambonlu sandviç yemişti.

Tom probably ate a ham sandwich.

Tom Mary geldiği zaman zaten öğle yemeği yemişti.

Tom had already eaten lunch when Mary arrived.

Ben eve varmadan önce çocuklarım bütün kurabiyeleri yemişti.

My children had eaten all the cookies by the time I got home.

- Tom hafif bir akşam yemeği yedi.
- Tom hafif bir akşam yemeği yemişti.

Tom ate a light supper.

Şüphelinin sinirli bir yaradılışı vardı, bir sigara tiryakisiydi ve sapına kadar tırnaklarını yemişti.

The suspect had a nervous disposition, was a chain smoker and had bitten his nails down to the quick.

- Tom babası tarafından hastanelik edilinceye kadar dövüldü.
- Tom babasından hastanelik oluncaya kadar dayak yemişti.

Tom was beaten by his father to the point of needing hospitalization.