Translation of "çocuklarım" in English

0.085 sec.

Examples of using "çocuklarım" in a sentence and their english translations:

Çocuklarım okuldalar.

My children are in school.

Çocuklarım ikiz.

My children are twins.

Çocuklarım yok.

- I don't have kids.
- I have no kids.

Çocuklarım var.

I have children.

Çocuklarım nerede?

Where are my kids?

Çocuklarım büyüyor.

My children are growing up.

Çocuklarım harika.

My kids are great.

Çocuklarım uyuyor.

My children are asleep.

Çocuklarım hasta.

My children are sick.

Harika çocuklarım var.

My kids are awesome.

Küçük çocuklarım yok.

I don't have young children.

Bakacak çocuklarım var.

I have kids to take care of.

Çocuklarım beni dinlemeyecek.

My children won't listen to me.

Çocuklarım benden ayırıldı.

My children were taken away from me.

Bunlar benim çocuklarım.

These are my boys.

Çocuklarım için minnettarım.

- I am thankful for my children.
- I'm thankful for my children.

Çocuklarım birer nimet.

My children are a blessing.

Çocuklarım olsun istemiyorum.

- I don't want kids.
- I don't want to have children.
- I don't want children.

Çocuklarım Fransızca konuşmaz.

My children don't speak French.

Onlar benim çocuklarım.

Those are my children.

Çocuklarım iyi mi?

Are my children OK?

İyi çocuklarım var.

I have good kids.

Çocuklarım Boston'da doğdu.

My children were born in Boston.

Çocuklarım burada büyüdü.

My kids grew up here.

Çocuklarım için korkuyorum.

I'm scared for my kids.

Çocuklarım bana güveniyor.

My children rely on me.

Çocuklarım oraya giderdi.

My kids used to go there.

Çocuklarım beni dinlemiyor.

My children don't listen to me.

Keşke çocuklarım olmasa.

I wish I didn't have kids.

Çocuklarım Roma'da yaşıyor.

My children live in Rome.

Çocuklarım Pekin'de yaşıyor.

My children live in Beijing.

Çocuklarım Boston'da yaşıyor.

My children live in Boston.

Çocuklarım Paris'te yaşıyor.

My children live in Paris.

Çocuklarım Moskova'da yaşıyorlar.

My children live in Moscow.

Çocuklarım Londra'da yaşıyor.

My children live in London.

Benim çocuklarım yok.

- I don't have children.
- I have no kids.

Çocuklarım benimle geliyorlar.

My children are coming with me.

Çocuklarım okuldan hoşlanıyor.

My children like school.

Çocuklarım artık yetişkin.

My children are adults now.

Çocuklarım köpekleri sever.

My kids love dogs.

Çocuklarım masada oturuyor.

My children are sitting at the table.

Çocuklarım hayvanları sever.

My kids love animals.

Çocuklarım erken yatar.

My children go to bed early.

Çocuklarım henüz uyumuyor.

My children are not sleeping yet.

Çocuklarım Köln'e gidiyorlar.

My children are going to Cologne.

Benim çocuklarım bunu yapıyor.

That's what my kids do.

Ve çocuklarım artık büyümüştü.

and my children had grown up.

Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde

In fact, I think my kids will be the first Vikings

Çocuklarım balık yemeyi reddediyor.

My children refuse to eat fish.

Çocuklarım mutluysa, ben mutluyum.

When my children are happy, I'm happy.

Benim de çocuklarım var.

I've got kids, too.

Keşke çocuklarım terbiyeli davransa.

I wish my children would behave themselves.

Çocuklarım henüz Fransızca konuşmuyor.

My children don't speak French yet.

Çocuklarım olmadan eve gidemiyorum.

I can't go home without my children.

Ben çocuklarım için endişeleniyorum.

I'm concerned for my kids.

Çocuklarım bu okula giderdi.

My kids used to go to this school.

Çocuklarım beni görmeye geliyorlar.

My kids are coming to see me.

Çocuklarım ödevlerini henüz bitirdi.

My children have just finished their homework.

Çocuklarım New York'ta yaşıyor.

My children live in New York.

Çocuklarım buğday harman ediyorlar.

My children are threshing wheat.

Evlendim ve çocuklarım oldu.

I got married and had children.

Evliyim ve çocuklarım var.

I'm married and I have children.

Bunu çocuklarım için yaptım.

I did that for my children.

Bütün çocuklarım Boston'da doğdu.

All of my children were born in Boston.

Bütün çocuklarım Fransızca konuşabilir.

All of my children can speak French.

Bunu çocuklarım için yapıyorum.

I'm doing this for my children.

Bütün çocuklarım Harvard mezunu.

All of my children graduated from Harvard.

çocuklarım kendilerine güvenerek sınıftan ayrılırlar.

my kids walk away with a sense of new confidence.

Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.

My children wear out their shoes quickly.

- Çocuklarım hakkında düşünüyorum.
- Çocuklarımı düşünüyorum.

I am thinking about my children.

Çocuklarım sizi rahatsız ediyorlar mı?

Have my kids been annoying you?

Çocuklarım çok iyi, teşekkür ederim.

My children are very well, thank you.

Çocuklarım arabada şarkı söylemekten hoşlanırlar.

My children like to sing in the car.

Çocuklarım hakkında dedikodu etmeyi durdur.

Stop gossiping about my kids.

Benim çocuklarım hayvanları gerçekten seviyor.

My children really like animals.

Çocuklarım benim için çok değerlidir.

My children are very precious to me.

Bana ihtiyacı olan çocuklarım var.

I have children that need me.

Bir karım ve çocuklarım var.

- I've got a wife and kids.
- I have a wife and kids.

Çocuklarım bunu benim için getirdi.

My kids bought this for me.

Çocuklarım bana bunu satın aldılar.

My kids bought me this.

Çocuklarım genellikle bana yalan söylemez.

My kids don't usually lie to me.

Çocuklarım kendi odalarına sahip değiller.

My children don't have their own rooms.

Çocuklarım kendi başlarına yemek yiyor.

My kids feed themselves.

Çocuklarım çok nadir dışarı çıkar.

My children rarely go outside.

- Çocuklarım okuldalar.
- Benim çocuklar okulda.

- My children are at school.
- My children are in school.
- My kids are at school.

Çocuklarım o okula devam ediyor.

My children attend that school.

Bütün çocuklarım Boston’da okula gidiyor.

All of my children go to school in Boston.

Çocuklarım bana çok yardım ederler.

My children help me a lot.