Translation of "Sandviç" in English

- Bir sandviç yiyorum.
- Sandviç yiyorum.

- I am eating a sandwich.
- I'm eating a sandwich.

Sandviç yiyorum.

- I am eating a sandwich.
- I'm eating a sandwich.

Sandviç istemiyorum.

I don't want a sandwich.

Sandviç istemedim.

I didn't want a sandwich.

Bu sandviç iyidir.

This sandwich is good.

Bir sandviç istiyorum.

I'd like a sandwich.

Bir sandviç aldım.

I bought a sandwich.

Bir sandviç alacağım.

I will have a sandwich.

Sandviç için teşekkürler.

Thanks for the sandwich.

Hiç sandviç istemiyorum.

- I do not want any sandwiches.
- I don't want any sandwiches.

Onlar sandviç yiyorlar.

- They are eating sandwiches.
- They're eating sandwiches.

Sandviç fazla büyüktü.

The sandwich was too big.

Sosisli sandviç yiyelim.

Let's eat hot dogs.

Birkaç sandviç yapacağım.

I'll make some sandwiches.

Subway'de sandviç yedim.

I ate a sandwich at Subway.

Bir sosisli sandviç istiyorum.

I want a hot dog.

Tom bir sandviç istiyor.

Tom wants a sandwich.

Yarım sandviç ister misiniz?

Would you like half a sandwich?

Tom'a birkaç sandviç yapacağım.

I'll make Tom some sandwiches.

O bir sandviç yiyordu.

- He was eating a sandwich.
- She was eating a sandwich.

Bana bir sandviç yap.

Make me a sandwich.

Onlar bir sandviç yiyorlar.

They are eating a sandwich.

Kaç tane sandviç kaldı?

How many sandwiches are there left?

Herhangi bir sandviç istemiyorum.

- I do not want any sandwiches.
- I don't want any sandwiches.

Kendime bir sandviç yaptım.

I made myself a sandwich.

Bir sandviç istiyorum, lütfen.

I'd like a sandwich, please.

Tom bir sandviç yaptı.

Tom made a sandwich.

O büyük bir sandviç.

That's a big sandwich.

Ne tür sandviç yiyorsun?

What kind of sandwich are you eating?

Burada birkaç sandviç var.

There are some sandwiches here.

Sosisli sandviç de vardır.

Hot dogs are also available.

Tom bir sandviç yiyordu.

Tom was eating a sandwich.

Bir sandviç ister misin?

Do you want a sandwich?

Sana bir sandviç getirdim.

I brought you a sandwich.

Tom birkaç sandviç yaptı.

Tom made some sandwiches.

Sadece bir sandviç yedim.

I only ate one sandwich.

Sana bir sandviç yaptım.

I made you a sandwich.

Sandviç ekmeği getirdin mi?

Did you bring rolls?

Sandviç ekmeğini uzatır mısın?

Could you pass the rolls?

Birkaç sandviç ekmeği alacağım.

I'll buy some rolls.

Onlara birkaç sandviç yapacağım.

I'll make them some sandwiches.

Ona birkaç sandviç yapacağım.

I'll make him some sandwiches.

Bir tavuklu sandviç yedim.

I ate a chicken panini.

Biz bir sandviç yiyorduk.

We were eating a sandwich.

Ben bir sandviç yiyordum.

I was eating a sandwich.

Tom sandviç paketini açtı.

Tom unwrapped his sandwich.

Tom bir sandviç yiyor.

Tom is eating a sandwich.

Onlar barda sandviç yemezler.

They don't eat sandwiches at the bar.

Burada bir sandviç var.

There's a sandwich here.

Ciğer salamlı sandviç yiyemiyorum.

I can't eat liverwurst sandwiches.

Umarım sandviç ekmeği almışsındır.

You bought rolls, I hope.

Sana bir sandviç yapacağım.

I'll make you a sandwich.

Jambonlu bir sandviç alacağım.

I'm going to have a ham sandwich.

Tom sandviç yapıyor mu?

Is Tom making sandwiches?

Sana birkaç sandviç yapacağım.

- I'll make you some sandwiches.
- I'll make some sandwiches for you.

"Hotdog" bir sandviç mi?

Is a hot dog a sandwich?

Sandviç yiyip açlığını bastırdı.

He satisfied his hunger by eating some sandwiches.

- Bir tane hindili sandviç yedim.
- Ben hindili bir sandviç yedim.

I ate a turkey sandwich.

- Bu sandviç gerçekten iyi kokuyor.
- Bu sandviç gerçekten güzel kokuyor.

That sandwich really does smell good.

- Lütfen bir sandviç getirmeyi aklından çıkarma.
- Lütfen bir sandviç getirmeyi unutma.

Please don't forget to bring a sandwich.

Ne çeşit bir sandviç istiyorsun?

What kind of sandwich do you want?

Jambonlu sandviç yemen gerektiğini düşünüyorum.

I think you should eat a ham sandwich.

Mary birkaç yumurtalı sandviç yaptı.

Mary made some egg sandwiches.

Kendime hindili bir sandviç yaptım.

I made myself a turkey sandwich.

Tom masasında bir sandviç yiyor.

Tom is at his desk eating a sandwich.

Hindili bir sandviç istiyor musun?

Do you want a turkey sandwich?

Bir sandviç istiyorsan, elini kaldır.

If you want a sandwich, raise your hand.

Tom mutfakta sandviç yapmakla meşgul.

Tom is busy making sandwiches in the kitchen.

Onun bir sandviç yediğini gördü.

She saw him eat a sandwich.

Bu kadar çok sandviç yapmamalıydım.

I shouldn't have made this many sandwiches.

Tom bir sandviç istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't want a sandwich.
- Tom said that he didn't want a sandwich.

Tom kendine bir sandviç yapıyor.

Tom is making himself a sandwich.

Tom bir BLT sandviç ısmarladı.

Tom ordered a BLT sandwich.

Bir sandviç sipariş etmek istiyorum.

I would like to order a sandwich.

Tek bir sandviç sipariş ettiğinde...

for the sandwich. When she ordered a single sandwich,

Sana bir jambonlu sandviç yaptım.

I made you a ham sandwich.

O kendine bir sandviç yaptı.

He made himself a sandwich.

Bir sandviç daha ister misin?

Do you want another sandwich?

Tom bana bir sandviç verdi.

- Tom handed me a sandwich.
- Tom handed a sandwich to me.

Tam senin önünde sandviç yaparlar.

They make the sandwich right in front of you.

Tom! Bana bir sandviç getir.

Tom! Bring me a sandwich.

Tom, bana bir sandviç getir.

- Tom! Bring me a sandwich.
- Tom, bring me a sandwich.

Tek dilim sandviç yemek istiyorum.

I'd like to eat an open-face sandwich.

Bir sandviç daha ister misiniz?

Would you like another sandwich?

Tom sadece bir sandviç yedi.

Tom just ate one sandwich.

Dan Linda'ya bir sandviç yaptı.

Dan made Linda a sandwich.