Translation of "Yatkındır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yatkındır" in a sentence and their english translations:

Onun eli testereye yatkındır.

She's very handy with a saw.

Kişi kendi hatalarını unutmaya yatkındır.

One is apt to forget his own faults.

Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır.

According to a study, big women are more prone to have twins.

- Tom şeyler kaybetmeye eğilimlidir.
- Tom bir şeyler kaybetmeye yatkındır.

Tom is apt to lose things.