Translation of "Unutmaya" in English

Unutmaya çalıştım.

I tried to forget.

Geçmişi unutmaya hazırım.

I'm willing to forget the past.

İsimleri unutmaya eğilimliyim.

I'm prone to forget names.

O, unutmaya eğilimlidir.

He is apt to forget.

Tom unutmaya zorunlu.

Tom is bound to forget.

O unutmaya mecbur.

He's bound to forget.

Tom unutmaya eğilimli.

Tom is apt to forget.

Onu unutmaya çalışıyorum.

I've been trying to forget about that.

İnsanların isimlerini unutmaya eğilimlidir.

He is apt to forget people's names.

O, sözünü unutmaya eğilimlidir.

He is apt to forget his promise.

Onun ağladığını unutmaya çalıştım.

I tried to forget that she had cried.

Bu gerçeği unutmaya eğilimliyiz.

We are apt to forget this fact.

Mutsuz geçmişini unutmaya çalışmalısın.

You should try to forget your unhappy past.

Verdiği sözleri unutmaya meyillidir.

She tends to forget her promises.

Her şeyi unutmaya çalışıyordum.

I was trying to forget everything.

Her şeyi unutmaya çalışacağım.

I'll try to forget everything.

Bugünlerde doğanın faydalarını unutmaya meyilliyiz.

Nowadays we are apt to forget the benefits of nature.

Kişi kendi hatalarını unutmaya yatkındır.

One is apt to forget his own faults.

Tom işleri unutmaya devam ediyor.

Tom keeps forgetting things.

Faturaları ödemeyi unutmaya devam ediyorsun.

You keep forgetting to pay the bills.

Biz bu gerçeği unutmaya meyilliyiz.

We are inclined to forget this fact.

Neden unutmaya çalıştığım kızın adını hatırlayamıyorum.

Why can't I remember the name of the girl I'm trying to forget?

Beni gerçekten sevmediğini unutmaya devam ediyorum.

I keep forgetting you don't really like me.

Onlar faturaları ödemeyi unutmaya devam ediyorlar.

They keep forgetting to pay the bills.

Sana söylediğim her şeyi unutmaya çalış.

Try to forget everything I've told you.

Julian bilgisayarı kapatmayı unutmaya devam ediyor.

Julian keeps on forgetting to switch off the computer.

Neden yaşlandıkça bir şeyleri unutmaya daha yatkınız?

Why as we age do we tend to forget things?

Tom piyano çalarak aşk üzüntüsünü unutmaya çalıştı.

Tom tried to forget his love sorrow by playing the piano.

Eski erkek arkadaşımı ne kadar unutmaya çalışırsam onu o kadar düşünürüm.

- The more I try to forget about my ex, the more I think about him.
- The more I try to forget about my ex-boyfriend, the more I think about him.

Yıllarca acı çektikten sonra, nihayet geçmişi unutmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdi.

After years of suffering, she finally decided to forget the past and begin a new life.