Translation of "Eğilimlidir" in Italian

Japonya depreme eğilimlidir.

Il Giappone è soggetto ai terremoti.

Toplantılara geç kalmaya eğilimlidir.

Lui tende ad arrivare in ritardo alle riunioni.

O, sözünü unutmaya eğilimlidir.

- Tende a dimenticare la sua promessa.
- Lui tende a dimenticare la sua promessa.
- Propende a dimenticare le sue promesse.

O, ödül kazanmaya eğilimlidir.

- È probabile che vinca il premio.
- È probabile che lei vinca il premio.

Tom aşırılara gitmeye eğilimlidir.

Tom tende ad andare agli estremi.

Zenginler insanları küçük görmeye eğilimlidir.

I ricchi sono inclini a guardare dall'alto in basso le persone.

Yol göle doğru hafifçe eğilimlidir.

La strada curva leggermente verso il lago.

- Tom şeyler kaybetmeye eğilimlidir.
- Tom bir şeyler kaybetmeye yatkındır.

Tom tende a perdere le cose.