Translation of "Yargılı" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yargılı" in a sentence and their english translations:

Ön yargılı olma.

Keep an open mind.

Tom oldukça ön yargılı.

Tom is quite prejudiced.

O, Hristiyanlığa karşı ön yargılı.

He's biased against Christianity.

Tom ön yargılı, değil mi?

Tom is prejudiced, isn't he?

Tom son derce ön yargılı.

Tom is extremely prejudiced.

Fox Haber ön yargılı mı?

Is Fox News biased?

Tom'un ön yargılı olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is prejudiced.
- I know Tom is prejudiced.

Tom'un ön yargılı olduğundan oldukça eminim.

I'm pretty sure Tom's biased.

Tom oldukça ön yargılı, değil mi?

Tom is quite prejudiced, isn't he?

Tom ön yargılı değil ama Mary öyle.

Tom isn't biased, but Mary is.

Yabancı ülkelerden gelen fikirlere ön yargılı gibi görünüyorsun.

You seem to be prejudiced against ideas that come from foreign countries.

- Onun hakkında sakin kafayla düşüneceğim.
- Onun hakkında ön yargılı olmayacağım.

I'll keep an open mind about it.

"Ön yargılı olduğum birini görürsem o zaman bu karşı hareketi uyguluyorum"

repeatedly train your unconscious mind by an intention in the form,

- Sanırım Tom bana karşı ön yargılı.
- Tom'un bana karşı ön yargısı var galiba.

I think that Tom is biased against me.