Translation of "Yapmanı" in English

Tom'un yapmanı istediği şeyi yapmanı öneririm.

I suggest you do what Tom asks you to do.

Tom'un sana yapmanı söylediği şeyi yapmanı öneririm.

I suggest you do what Tom tells you to do.

Yapabilirsen yapmanı istiyorum.

If you could do it at all, I'd like you to do it.

Onu yapmanı istemedim.

I didn't ask you to do that.

Bunu yapmanı istemiyorum.

- I don't want you to do that.
- I don't want you to do this.
- I don't want you to do it.

Onu yapmanı istemiyorum.

I don't want you doing that.

Aynısını yapmanı istiyorum.

I'd like you to do the same.

Bunu yapmanı istiyorum.

- I need you to do that.
- I need you to do this.

Onu yapmanı istiyorum.

I need you to do that.

İşbirliği yapmanı öneririm.

I suggest you cooperate.

Onu yapmanı istemezdik.

We wouldn't ask you to do that.

Onu yapmanı söyledim.

I told you to do that.

Bunu yapmanı emredebilirim.

I could order you to do that.

Onu yapmanı isteyemedim.

I couldn't ask you to do that.

Öyle yapmanı istiyorum.

I want you to do so.

Bunu yapmanı söyledim.

I told you to do it.

Onu yapmanı isteyemem.

I can't ask you to do that.

Onu yapmanı beklemiyorum.

I don't expect Tom to do that.

Bunu yapmanı yasaklıyorum.

I forbid you to do this.

Onu yapmanı istememeliydim.

I shouldn't have asked you to do that.

Onu yapmanı istiyorum

- I want you to do this.
- I want you to do that.

Onu yapmanı öneririm.

- I suggest that you do that.
- I suggest you do that.

Onu yapmanı istiyordum.

I wanted you to do that.

Bunu yapmanı bekliyorum.

I expect you to do that.

Bunu yapmanı istemedim.

I didn't want you to do this.

Patronun yapmanı istediği şeyi şiddetle yapmanı tavsiye ederim.

I would advise you strongly to do what the boss asked you to do.

- Onu şimdi yapmanı öneriyorum.
- Onu şimdi yapmanı öneririm.

I suggest that you do that now.

- Onu yapmanı önermiyorum.
- Sana onu yapmanı tavsiye etmiyorum.

I'm not suggesting you do that.

- Bunu kendin yapmanı istiyorum.
- Bunu kendi kendine yapmanı istiyorum.

I want you to do that by yourself.

Onu yapmanı tekrar öğreteceğim.

I'll teach you to do that again.

Onu yapmanı kim istedi?

Who asked you to do that?

Bunu hemen yapmanı öneririm.

- I suggest you do it right away.
- I suggest that you do it right away.

Onlar bunu yapmanı istedi.

They wanted you to do this.

Onlar ne yapmanı istiyor?

What do they want you to do?

Bu işi yapmanı istiyorum.

- I want you to make this work.
- I want you to do this work.

Tom bunu yapmanı istemedi.

Tom didn't want you to do that.

Tom onu yapmanı istemiyor.

Tom doesn't want you to do that.

Tom ne yapmanı istedi?

What did Tom ask you to do?

Elinden geleni yapmanı istiyorum.

I'd like you to do your best.

Sana bunu yapmanı buyuramam.

I can't order you to do this.

Onu yapmanı tavsiye etmezdim.

I wouldn't advise doing that.

Başka şey yapmanı istemiyorum.

I don't want you to do another thing.

Senin şekerleme yapmanı öneriyorum.

I suggest that you take a nap.

Onu yapmanı asla istemedim.

I never asked you to do that.

Sana onu yapmanı söylemedim.

I didn't tell you to do that.

Sadece onu yapmanı önerecektim.

I was just going to suggest that you do that.

Onu kendin yapmanı istiyorum.

I need you to do it yourself.

Onu yapmanı tercih ederdim.

- I would've preferred you do it.
- I would have preferred you do it.

Onu yapmanı asla istemem.

I'd never ask you to do that.

Hiçbir şey yapmanı istemiyorum.

I want you to do nothing.

Onu yapmanı kim söyledi?

Who told you to do that?

Onu çabucak yapmanı öneriyorum.

I suggest you do it quickly.

Onlar ne yapmanı istiyorlar?

What are they asking you to do?

Senden bunu yapmanı istemedim.

I didn't ask you to do this.

Bunu yapmanı istemiyorum, Tom.

I don't want you to do that, Tom.

Kim bunu yapmanı istedi?

Who asked you to do this?

Artık bunu yapmanı istemiyorum.

I don't want you to do that anymore.

Sana anlaşma yapmanı söyledim.

I told you to make the deal.

Kim bunu yapmanı emretti?

Who ordered you to do this?

Sana yapmanı söylediğimi yap.

Do what I tell you to do.

Yapmanı söylediğim şeyi yapacaksın.

You'll do what I tell you to do.

Bir seçim yapmanı istiyorum.

I want you to make a choice.

Gerçekten onu yapmanı istemiyorum.

I really don't want you to do that.

Yapmanı istediğim şey bu.

That's what I'm asking you to do.

Senden onu yapmanı istemeyeceğim.

I'm not going to ask you to do that.

Sana ne yapmanı söyledim?

- What I am commanding you to do?
- What did I tell you to do?

Biz onu yapmanı istiyoruz.

We want you to do that.

Biz onu yapmanı istemiyoruz.

We don't want you to do that.

Tom bunu yapmanı istiyor.

Tom wants you to do it.

Mary bunu yapmanı istiyor.

Mary wants you to do it.

Tom onu yapmanı istiyor.

Tom wants you to do that.

Bugün alışveriş yapmanı istiyorum.

I want you to do the shopping today.

Bir şey yapmanı istiyorum.

I'd like you to do something.

Tom onu yapmanı önemsemeyecek.

- Tom won't mind doing that.
- Tom won't enjoy doing that.

Sana onu yapmanı öneririm.

- I suggest that you do that.
- I suggest you do that.

Onun söylediklerini yapmanı öneririm.

I suggest you do what he says.

Onların söylediklerini yapmanı öneririm.

- I suggest you do what they say.
- I suggest you do as they say.

Tom'un yaptığını yapmanı öneririm.

I suggest you do what Tom is doing.

Bunu yarın yapmanı öneririm.

- I suggest you do that tomorrow.
- I suggest that you do that tomorrow.

Onu derhal yapmanı istiyorum.

I want you to do that right away.

Onu hemen yapmanı istiyorum.

- I want you to do it at once.
- I want you to do that immediately.

Bunu şimdi yapmanı öneriyorum.

I suggest that you do that right now.

Dediği gibi yapmanı öneririm.

I suggest you do as she says.

Dediğimiz gibi yapmanı öneririm.

I suggest you do as we say.

Bunu bugün yapmanı istemiyorum.

I don't want you to do that today.

Tom bunu yapmanı istemiyor.

Tom doesn't want you doing that.

Bunu yapmanı tavsiye ederim.

I advise you to do that.

Bunu dün yapmanı bekliyordum.

I expected you to do that yesterday.

Bunu Tom'la yapmanı istiyorum.

I want you to do that with Tom.

Tom ne yapmanı önerdi?

What did Tom suggest you do?