Translation of "Yörüngeye" in English

Sirius eliptik bir yörüngeye sahiptir.

Sirius has an elliptical orbit.

ESA yörüngeye bir uydu yerleştirdi.

The ESA put a satellite into orbit.

Roket yörüngeye bir iletişim uydusu koydu.

The rocket put a communications satellite into orbit.

Yani kabaca üçte biri yörüngeye giriyor.

meaning they orbit within roughly a third

Ay, yıllar boyunca sinesti içerisinde yörüngeye oturabilirdi,

The Moon could have orbited inside the synestia for years,

Bir uydu eriyen buzulları izlemek için yörüngeye fırlatıldı.

A satellite was launched into orbit to monitor melting glaciers.

Laika, bir dişi köpek, yörüngeye fırlatılacak ilk hayvandı.

Laika, a female dog, was the first animal to be launched into orbit.

Bir roketin yörüngeye girmesi için yaklaşık on dakikaya ihtiyacı var.

A rocket needs about ten minutes to get into orbit.

Daha küçük roketlere fırlatıp Dünya'nın çevresinde yörüngeye yerleştirerek bu sorunu çözmek istedi

Von Braun wanted to solve this problem by launching the spacecraft in pieces aboard

Sovyetler Birliği 1971 ve 1982 arasında toplamda yörüngeye yedi tane uzay istasyonu yerleştirdi.

The Soviet Union put a total of seven space stations in orbit between 1971 and 1982.