Translation of "Vücuda" in English

Sadece vücuda vurun

Just hit the body;

O mükemmel bir vücuda sahip.

She has a body to die for.

Bezler vücuda kimyasal maddeler salgılar.

Glands secrete chemical substances into the body.

Ton balıkları hidrodinamik bir vücuda sahiptirler.

Tuna have a hydrodynamic body.

Yani ben vücuda yeni bir materyal yerleştirdiğimde

So when I place that material, or scaffold, in the body,

Bir model çekici bir vücuda sahip olmalıdır.

A model must have an attractive body.

Yeni bir vücuda sahip olmak ister misin?

Would you like to have a new body?

Hiç kimse mükemmel bir vücuda sahip değil.

No one has a perfect body.

- O mükemmel bir vücuda sahip.
- Mükemmel bir vücudu var.

He has a perfect body.

- Onun güzel bir vücudu var.
- O güzel bir vücuda sahip.

She has a nice body.

- O güçlü bir gövdeye sahip.
- O güçlü bir vücuda sahip.

He has a strong body.

Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.

When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.