Translation of "Uyuduğu" in English

Gece birçok insanın uyuduğu zamandır.

- Night is when most people go to bed.
- Night is when most people sleep.

Tom üzerinde uyuduğu yatak çok kısa.

The bed Tom sleeps on is too short.

Leyla, uyuduğu sırada Sami'yi başından vurdu.

Layla shot Sami in the head while he slept.

Benim kız arkadaşımın uyuduğu yatak soğuk değil.

In the bed where my girlfriend sleeps it is not cold

Muhafız uyuduğu sırada hırsızlar tabloyu müzeden çaldılar.

The thieves stole the painting from the museum while the guard slept.

Neyse ki, tam Dima'nın uyuduğu sokağın dışında bir Armani mağazası vardı.

Thankfully, there was an Armani store just outside the alley where Dima had slept.

Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.

There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.

- Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
- Tom uyurken beline destek olması için yastık kullanıyor.

Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.