Translation of "Uyandırmak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Uyandırmak" in a sentence and their english translations:

- Seni uyandırmak istemedim.
- Sizi uyandırmak istemedim.

I didn't want to wake you.

Komşularımı uyandırmak istemiyorum.

I don't want to wake my neighbors.

Seni uyandırmak istemedim.

I didn't mean to wake you up.

Tom'u uyandırmak istemiyorum.

I don't want to wake Tom up.

Onları uyandırmak istemiyorum.

I don't want to wake them up.

Onu uyandırmak istemiyorum.

I don't want to wake him up.

Onları uyandırmak istemedim.

I didn't mean to wake them up.

Onu uyandırmak istemedim.

I didn't mean to wake him up.

Onları uyandırmak zorundayım.

I have to wake them up.

Onu uyandırmak zorundayım.

I have to wake him up.

Çocukları uyandırmak istemedim.

- I didn't want to wake up the kids.
- I didn't want to wake the kids up.
- I didn't want to wake up the children.
- I didn't want to wake the children up.

Çocukları uyandırmak istemiyorum.

- I don't want to wake up the kids.
- I don't want to wake up the children.
- I don't want to wake the kids up.

Beni uyandırmak zorunda değildin.

You didn't have to wake me up.

Tom'u kendim uyandırmak istiyorum.

I'd like to wake Tom up myself.

Amacım Tom'u uyandırmak değildi.

I didn't mean to wake Tom up.

Onları kendim uyandırmak istiyorum.

I'd like to wake them up myself.

Onu kendim uyandırmak itiyorum.

I'd like to wake him up myself.

Onu kendim uyandırmak istiyorum.

I'd like to wake her up myself.

Birazdan onları uyandırmak zorundayım.

I have to wake them up soon.

Birazdan onu uyandırmak zorundayım.

I have to wake him up soon.

Onları uyandırmak için git.

- Go wake them up.
- Go and wake them up.

Onu uyandırmak için git.

Go and wake him up.

Tom çocukları uyandırmak istemedi.

- Tom didn't want to wake up the kids.
- Tom didn't want to wake the kids up.

Tom çocukları uyandırmak istemiyordu.

- Tom didn't want to wake up the kids.
- Tom didn't want to wake the kids up.

Gerçekten Tom'u uyandırmak ister misin?

Do you really want to wake Tom up?

Herkesi uyandırmak istemiyoruz, değil mi?

We don't want to wake everybody up, do we?

Uyuyan yılanı uyandırmak iyi değildir.

It's not good to wake a sleeping snake.

Tom Mary'yi uyandırmak için gitti.

Tom went to wake Mary up.

- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe salladı.
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.

Tom gently shook Mary awake.

- Tom, Mary'yi uyandırmak için yukarı çıktı.
- Tom, Mary'yi uyandırmak için üst kata çıktı.
- Tom, Mary'yi uyandırmak için yukarı kata çıktı.

Tom has gone upstairs to wake Mary up.

İlgilendiğim adamda arzuyu uyandırmak için ne yapmalıyım?

What should I do to arouse desire in the man I'm interested in?

Kendini uyandırmak için üstüne soğuk su döktü.

He poured cold water over himself to wake himself up.

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.

Tom poured cold water over himself to wake himself up.

Mary uyandırmak için Tom'un yüzüne bir kova soğuk su attı.

Mary threw a bucket of cold water on Tom's face to wake him up.

Uçuş görevlisi Tom'u uyandırmak için salladı ve ona uçağın indiğini söyledi.

The flight attendant shook Tom awake and told him that the plane had landed.

Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.

Don't bother waking me up at 4:00 a.m. I don't plan to go fishing tomorrow.