Translation of "Tavanı" in English

Önce Tavanı boyayalım.

Let's paint the ceiling first.

Tom tavanı gösterdi.

Tom pointed up to the ceiling.

Ben tavanı boyadım.

I've painted the ceiling.

Ben tavanı boyuyorum.

I've been painting the ceiling.

Tom tavanı işaret etti.

Tom pointed toward the ceiling.

O, tavanı maviye boyadı.

He painted the ceiling blue.

Tom tavanı beyaza boyadı.

Tom painted the ceiling white.

Tavanı ne renge boyayacaksın?

What color are you going to paint the ceiling?

Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.

Tom spent the morning painting the ceiling.

Tom tavanı açık maviye boyadı.

Tom painted the ceiling light blue.

Tavanı boyamanız ne kadar sürer?

How long would it take you to paint the ceiling?

Tom'un tavanı boyamama yardım etmesini umuyordum.

I expected Tom to help me paint the ceiling.

Arabanın tavanı, kar kütleleri yüzünden çökmüştü.

The roof of the car was dented under the weight of the snow.

Tavanı boyamamıza yardım etmek istemediğini mi söylüyorsun?

Are you saying you don't want to help us paint the ceiling?

Tom tavanı boyamanın gerekli olmadığına karar verdi.

Tom decided that it wasn't necessary to paint the ceiling.

- İlk önce tavanı boyayın.
- Önce tavana badana yap.

Paint the ceiling first.

Öğrenci odaklanmış gibi görünse de aslında dalgın dalgın tavanı seyrediyordu.

Even though the student appeared to be focused, he was actually absentmindedly gazing at the ceiling.