Translation of "Tavşanı" in English

Köpek tavşanı kovaladı.

The dog ran after the rabbit.

Tom tavşanı yakalayamadı.

Tom couldn't catch the rabbit.

Tom tavşanı yakalamaya çalıştı.

Tom tried to catch the rabbit.

Köpek, tavşanı ormanda kovaladı.

The dog traced the rabbit into the forest.

Tom'un bir tavşanı var.

Tom has a rabbit.

Kahverengi köpek tavşanı yedi.

The brown dog ate the rabbit.

Aslan tavşanı bir lokmada yedi.

The lion ate the rabbit in one bite.

Bir sürü çocuk tavşanı kovaladı.

A lot of boys ran after the rabbit.

Bir tavşanı elle yakalamak zordur.

It is difficult to catch a rabbit by hand.

Mary çıplak elleriyle tavşanı öldürdü.

Mary killed the rabbit with her bare hands.

Köpek bir tavşanı ormana kadar kovaladı.

The dog pursued a rabbit into the forest.

İki tavşanı kovalayan bir kişi de yakalayamaz.

A person who chases two rabbits won't catch either.

Sen hiç beyaz tavşanı deliğine kadar izledin mi?

Have your ever followed the White Rabbit to its hole?

Çocuğun dört tavşanı var, ikisi erkek ikisi dişi.

The boy has four rabbits, two male and two female ones.

Tom'un Köpeği ölü tavşanı köpek kulübesine geri sürükledi.

Tom's dog dragged the dead rabbit back to its doghouse.

Kalan %97, steroid almış bir tür çılgın enerji tavşanı gibi

The remaining 97% continues to smash into the wall,

Paskalya tavşanı aslında yumurta bırakıyor mu, öyleyse onlar çikolata mı?

Does the Easter bunny actually lay eggs, and if so, are they chocolate?