Translation of "Tanıdığın" in English

0.003 sec.

Examples of using "Tanıdığın" in a sentence and their english translations:

- Avustralya'da tanıdığın biri var mı?
- Avustralya'da tanıdığın var mı?

- Do you know anyone in Australia?
- Do you know anybody in Australia?

Bunu tanıdığın herkese yönlendir.

Forward this to everyone you know.

Tom tanıdığın en sıkıcı insan.

Tom is the most boring person I know.

Tanıdığın bir şey görüyor musun?

Do you see anything you recognize?

Tanıdığın en yaşlı insan kimdi?

Who's the oldest person you know?

Tanıdığın en zeki insan kim?

Who's the smartest person you know?

Tanıdığın en akıllı insan kim?

Who is the wisest person you know?

Bana senin Tom'u tanıdığın söylendi.

I've been told you knew Tom.

Orada tanıdığın kimseyi görmedin mi?

Didn't you see anyone there that you knew?

Tom tanıdığın en yoğun adamlardan biri.

Tom is one of the busiest guys I know.

Aşk tanıdığın biri için ürkütücü mü?

Is love frightening to anyone you know?

Tanıdığın en yaşlı kişi kaç yaşında?

How old is the oldest person you know?

Senin tanıdığın kadar çok insan tanımıyorum.

- I don't like spicy food, but Tom does.
- I don't know as many people as you do.

Beni ilk kez tanıdığın günkü adam değilim.

I am not the man I was when you knew me first.

Hiç kimse senin tanıdığın gibi beni tanımıyor.

No one knows me like you do.

Tanıdığın hiçbir Japon kadın sigara içiyor mu?

Do any of the Japanese women you know smoke?

Onu tanıdığın zaman Tom oldukça iyi bir adamdır.

Tom is a pretty good fellow when you get to know him.

- Senin kadar çok insan tanımıyorum.
- Senin tanıdığın kadar çok insan tanımıyorum.

I don't know as many people as you do.