Translation of "Seyirciler" in English

0.006 sec.

Examples of using "Seyirciler" in a sentence and their english translations:

(Seyirciler) Ayy.

(Audience) Aww.

- Seyirciler maçta heyecanlıydılar.
- Seyirciler oyunda heyecanlıydılar.

The audience was excited at the game.

Seyirciler gülmekten patladı.

The audience exploded with laughter.

Bütün seyirciler heyecanlandı.

All the audience was excited.

Seyirciler sıkılmış görünüyordu.

The audience looked bored.

Seyirciler genellikle gençti.

The audience were mostly adolescents.

İstekli seyirciler stadyuma doluştu.

The eager spectators crowded into the stadium.

Seyirciler aniden alkışlamaya başladılar.

The audience burst into applause.

Seyirciler arasında kıkırdamalar yayıldı.

Giggles rippled through the audience.

Seyirciler yuhalıyor ve ıslıklıyor.

The audience is booing and hissing.

Zil çaldığında seyirciler koltuklarına oturdular.

When the bell rang, the audience took their seats.

Tom ve Mary seyirciler arasındaydılar.

Tom and Mary were among the onlookers.

Seyirciler alkışlarla konuşmacıya tepki gösterdi.

The audience members reacted to the speaker with applause.

Seyirciler histerik bir biçimde güldüler.

The audience laughed hysterically.

Duyabilen seyirciler olarak bu engelleri yıkmak

I wanted to ask you, as the hearing audience here,

Konuşmasından sonra seyirciler yükse sesle alkışladı.

The audience clapped loudly after his speech.

Tom da Mary de seyirciler arasındaydı.

- Both Tom and Mary were in the audience.
- Tom and Mary were both in the audience.

Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.

The production has visual appeal for the audience.

Az sonraki program sadece olgun seyirciler içindir.

The following program is intended only for mature audiences.

Film öylesine sıkıcıydı ki seyirciler tek tek ayrılmıştı.

The movie was so dull that the audience left one by one.

Seyirciler arasında öğretmenler, avukatlar, mühendisler ve benzerleri vardı.

Among the audience, there were teachers, lawyers, engineers, and so on.

- İzleyiciler kahkahaya boğulmuştu.
- Seyirciler arasında kahkaha tufanı koptu.

There was a roar of laughter from the audience.

- Seyirciler arasından bir tezahürat yükseldi.
- Seyircilerden bir tezahürat yükseldi.

A cheer went up from the audience.

- Seyirci tam beş dakika alkışladı.
- Seyirci tam beş dakika ellerini çırptı.
- Seyirciler tam beş dakika boyunca alkışladı.

The audience applauded for a full five minutes.