Translation of "Satarak" in English

0.003 sec.

Examples of using "Satarak" in a sentence and their english translations:

Bunu satarak milyonlar kazandı

and they sell it, they make millions,

çay satarak yardım ederdi.

station when he was a child.

Gazete satarak nasıl geçinebilirsin?

How can you make a living from selling newspapers?

O, tablolarını satarak geçimini sağlıyor.

She earns a living by selling her paintings.

Eşya satarak bunu tamir edemeyiz.

We can't fix this by selling stuff!

Google reklam satarak para kazanır.

Google makes money by selling advertising.

Leyla kağıt satarak milyonlarını kazandı.

Layla made her millions by selling paper.

Sanırım o, balık satarak para kazanır.

I think he makes money by selling fish.

Facebook hedeflenmiş reklam satarak para kazanır.

Facebook makes money by selling targeted advertising.

Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı.

The poor girl made a living by selling flowers.

O süt satarak çok para yaptı.

He made a great deal of money selling milk.

Bu arabayı satarak kendini birçok sorundan kurtarabilirsin.

You can save yourself a lot of trouble by selling this car.

Arabamı satarak iyi bir kazanç elde ettim.

I made a good profit by selling my car.

Onlar büyük bir markete uyuşturucu satarak para kazandı.

They made money by selling drugs into the huge market.

Onlar eski gazeteleri toplayarak ve satarak hayatını kazanıyor.

They earn their living by collecting and selling old newspapers.

Bu şirket özel bilgilerinizi üçüncü şahıslara satarak para kazanır.

This company makes money by selling your private information to third-parties.

Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak

You can make 2,000 percent selling fakes online