Translation of "Tablolarını" in English

0.002 sec.

Examples of using "Tablolarını" in a sentence and their english translations:

Gerçekten tablolarını seviyorum.

I really like your paintings.

Ben senin tablolarını temizlemem.

I don't clear off your tables.

O, tablolarını satarak geçimini sağlıyor.

She earns a living by selling her paintings.

İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.

People came to like her paintings.

Fadıl tüm tablolarını aldı ve onları yaktı.

Fadil took all his paintings and burned them.

- Ben senin tablolarını silmiyorum.
- Ben senin masalarını silmiyorum.

I'm not wiping your tables.

Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.

The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.