Translation of "Sarılmaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Sarılmaya" in a sentence and their english translations:

Sarılmaya ihtiyacım var.

I need a hug.

Bir sarılmaya ne dersin?

How about a hug?

Tom, Mary'ye sarılmaya çalıştı.

Tom tried to hug Mary.

Sarılmaya ve öpüşmeye başladık.

- We started making out.
- We started hugging and kissing each other.

Bir sarılmaya ihtiyacın var mı?

Do you need a hug?

Gerçekten bir sarılmaya ihtiyacım var.

I really need a hug.

Sadece bir sarılmaya ihtiyacım var.

I just need a hug.

Sami ve Leyla sarılmaya başladılar.

Sami and Layla started hugging.

Buraya gel. Bir sarılmaya ihtiyacım var.

Come here. I need a hug.

Tom'a sarılmaya çalıştım, ama beni itti.

I tried to hug Tom, but he pushed me away.

Tom muhtemelen Mary'ye tekrar sarılmaya çalışmayacak.

Tom won't likely try to hug Mary again.

Sanırım Tom'un sadece bir sarılmaya ihtiyacı var.

- I think Tom just needs a hug.
- I think that Tom just needs a hug.

Tom'a sarılmaya çalışırdım, ama bana izin vermezdi.

I tried to hug Tom, but he wouldn't let me.