Translation of "Sarılıp" in English

0.008 sec.

Examples of using "Sarılıp" in a sentence and their english translations:

Paraya sarılıp uyuyabilirsin

You can hug and sleep money

Sana bir sarılıp vedalaşayım.

Let me hug you goodbye.

Ben ona sıkıca sarılıp ağladım.

I hugged him tightly and cried.

Sami ve Leyla sarılıp öpüşüyorlardı.

Sami and Layla were hugging and kissing.

Keşke sarılıp yatabileceğim birisine sahip olsam.

I wish I had someone I could snuggle with.

Tom ve Mary birbirleriyle sarılıp öpüştüler.

Tom and Mary hugged and kissed each other.

Biz bebeğin oyuncak ayısıyla sarılıp yattığını izledik.

We watched the baby snuggling with her teddy bear.

Tom sarılıp yatmaya çalıştı ama Mary onu itti.

Tom attempted to snuggle, but Mary pushed him away.

Odaya girdiğimde, Tom ve Mary kanepede birlikte sarılıp yatmıştı.

When I entered the room, Tom and Mary were snuggled together on the couch.