Translation of "Saattir" in English

- İki saattir çalışmaktadır.
- O iki saattir çalışıyor.

He has been studying for two hours.

Bu kaybettiğim saattir.

This is the watch that I'd lost.

İki saattir beklemekteyim.

I've been waiting for two hours.

İki saattir çalışmakta.

He has been working for two hours.

Üç saattir bekliyoruz.

- We've been waiting three hours.
- We've been waiting for three hours.

Üç saattir buradayız.

We've been here for three hours.

Bir saattir buradayız.

We've been here an hour.

Bir saattir hazırız.

We've been ready for an hour.

Bir saattir buradayım.

- I've been here for an hour.
- I've been here an hour.

Üç saattir buradayım.

- I've been here for three hours.
- I've already been here for three hours.

Bir saattir bekliyorum.

- I've been waiting for an hour.
- I've been waiting an hour.

Yarım saattir bekliyorum.

I've been waiting half an hour.

İki saattir buradayım.

I have been here for two hours.

On saattir trendeydik.

We were on the train for ten hours.

Uçuş kaç saattir?

How many hours is the flight?

Üç saattir buradasınız.

You've been here for three hours.

Kaç saattir çalışmaktasın?

How many hours have you been studying?

Bir saattir konuşuyor.

He has been speaking for an hour.

- Zaten üç saattir bekliyorum.
- Üç saattir bekliyorum zaten.

- I've already waited for three hours.
- I've waited for three hours already.

- Üç saattir uyumaya çalışıyor.
- Üç saattir uykuya dalmaya çalışıyor.

He has been trying to get to sleep for three hours now.

Bir buçuk saattir bekliyorum.

- I've been waiting for one and a half-hours.
- I have been waiting for an hour and a half.
- I waited for an hour and a half.
- I've been waiting for an hour and a half.

Çocuk on saattir uyuyor.

The boy has been sleeping for ten hours.

Onlar bir saattir buradalar.

They have been here for an hour.

O, bir saattir bekliyor.

He has been waiting for an hour.

Fırtına birkaç saattir yavaşlamadı.

The storm didn't abate for several hours.

Onu bir saattir bekliyorum.

I've been waiting for her for an hour.

Neredeyse üç saattir buradayız.

We've been here almost three hours.

Tom üç saattir uyuyor.

Tom has been asleep for three hours.

Tom birkaç saattir böyle.

Tom has been like this for several hours.

Sadece birkaç saattir oradaydım.

I was there only for a few hours.

Son bir saattir esniyorsun.

You've been yawning for the past hour.

Neredeyse yarım saattir bekliyorum.

- I have been waiting for almost half an hour.
- I've been waiting for almost half an hour.

Ben bir saattir okuyordum.

I had been reading for an hour.

Üç saattir burada oturuyorum.

I've been sitting here for three hours.

Tom üç saattir ameliyattaydı.

Tom was in surgery for three hours.

Tom üç saattir burada.

Tom has been here for three hours.

İki saattir burada bekliyorum.

I have been waiting here for two hours.

İki saattir ders çalışmaktayım.

I have been studying for two hours.

Üç saattir seni bekliyorum.

I've been waiting for you for three hours!

Tom yarım saattir bekliyor.

Tom has been waiting for half an hour.

Tom üç saattir bekliyor.

Tom has been waiting for three hours.

Tom üç saattir buradaydı.

Tom was here for three hours.

Neredeyse 10 saattir buradayım.

I have already been here for two hours.

Üç saattir burada bekliyorum.

I've been waiting here for three hours.

Beş saattir burada bulunuyorsun.

You've been here for five hours.

Bir saattir onlarla birlikteydim.

I was with them for an hour.

Bir saattir onunla birlikteydim.

I was with him for an hour.

Yarım saattir otobüsü bekliyordum.

I've been waiting for the bus for half an hour.

Bu kaybettiğim aynı saattir.

- This is the same watch that I've lost.
- This is the same watch that I have lost.
- This is the same watch as I lost.
- This is the same watch that I lost.

İki saattir çalışıyor musun?

Have you been studying for two hours?

Zaten iki saattir buradayım.

- I have already been here for two hours.
- I've already been here for two hours.

Ben yarım saattir bekliyorum.

I've been waiting for half an hour.

Tom üç saattir oradaydı.

Tom was there for three hours.

O on saattir ameliyathanede.

She's been in surgery for ten hours.

Zaten iki saattir çalışıyorsun.

You've already been working for two hours.

Yarım saattir bira içiyorum.

I have been drinking beer for half an hour.

Tom'u bir saattir bekliyorum.

I've been waiting for Tom for an hour.

Tom üç saattir çalışıyor.

Tom has been working for three hours.

Zaten üç saattir buradayım.

I've already been here for three hours.

Zaten üç saattir bekliyorum.

- I've already waited for three hours.
- I've waited for three hours already.

Bir saattir seni bekliyoruz.

We've been waiting for you for an hour.

Sadece üç saattir oradaydım.

I was only there for three hours.

Bir saattir telefonla konuşuyor.

He has been talking on the phone for an hour.

Yarım saattir sessizce oturuyordu.

He was sitting silent for half an hour.

- Son bir saattir ağlıyorum.
- Son bir saattir hüngür hüngür ağlıyorum.

I've been crying a lot lately.

Tom bir saattir telefonda konuşuyor.

Tom has been talking on the phone for an hour.

Tom yarım saattir sessizce oturuyordu.

Tom was sitting silent for half an hour.

Yaklaşık üç saattir onu görmedim.

I haven't seen him for about three years.

O iki saattir orada oturuyor.

He has been sitting there for two hours.

O, üç saattir TV izlemektedir.

She has been watching television for three hours.

Tom son birkaç saattir meşgul.

Tom has been busy for the past few hours.

Biz üç saattir burada bulunuyoruz.

We've been at this for three hours.

Tom zaten üç saattir uyanık.

Tom has been awake for three hours already.

Tom yaklaşık bir saattir orada.

Tom has been in there for about an hour.

Tom yaklaşık üç saattir evde.

Tom has been home about three hours.

Bir gün yirmi dört saattir.

- A day has twenty-four hours.
- There are twenty-four hours in a day.

Burada yaklaşık üç saattir bekliyorum.

I've been waiting here nearly three hours.

O göründüğünde bir saattir bekliyordum.

I had been waiting an hour when he appeared.

Son üç saattir ne yapıyorsun?

What have you been doing for the last three hours?

Biz zaten üç saattir bekliyoruz.

We've already been waiting for three hours.

Bu arabayı üç saattir sürüyorum.

I've been driving this car for three years.

O, şimdi on saattir uyuyor.

He's been asleep for ten hours now.

Ben son yarım saattir bekliyorum.

I've been waiting the last half hour.

Ben üç saattir otobüs bekliyorum.

I've been waiting for the bus for three hours.

O, iki saattir orada oturuyordu.

He was sitting there for two hours.

Bir saattir seni bana bekliyordum.

I expected you home an hour ago.

Tom yirmi dört saattir yatmadı.

Tom has been up for 24 hours.

Tom üç saattir sırada bekliyor.

Tom has been waiting in line for three hours.

Tom son üç saattir telefonda.

Tom has been on the telephone for the past three hours.

O son iki saattir telefonda.

He's been on the telephone for the past two hours.

Ben zaten iki saattir buradayım.

I've already been here two hours.