Translation of "Sınavda" in English

Sınavda başarısız oldum.

I failed the exam.

Sınavda başarısız oldular.

They failed the exam.

Sınavda çok kötüydüm!

I did so bad in the exam!

Onlar, sınavda başarısızdı.

They failed in the examination.

Sınavda kopya çekmedim.

I didn't cheat on the test.

Sınavda tekrar başarısız oldu.

He failed the examination again.

Çalışmazsan, sınavda başarısız olursun.

- If you don't study, you will fail the exam.
- If you don't study, you'll fail the exam.

Sınavda başarısız olduğuna üzülüyor.

She regrets that she failed the examination.

Sınavda kopya çekerken yakalandı.

He was caught cheating in the exam.

O, sınavda başarısız oldu.

He failed the exam.

Sınavda başarısız olmak istemiyorum.

I don't want to fail the test.

Ben sınavda başarılı oldum!

I aced the exam!

Sınavda kaç soru vardı?

How many questions were on the test?

O, sınavda hile yaptı.

She cheated on the test.

Yazılı sınavda başarısız oldum.

I failed the written test.

Sınavda iyi yaptığını duydum.

I heard you did well on the exam.

Sınavda nasıl yaptığını düşünüyorsun?

How do you think you did on the test?

Tom sınavda kopya çekti.

Tom cheated on the exam.

Tom sınavda iyi yaptı.

- Tom did okay on the test.
- Tom did well on the exam.

Sınavda birkaç hata yaptım.

I made several mistakes in the exam.

O, sınavda iyi yaptı.

He did well in the examination.

Tom sınavda başarısız oldu.

Tom failed the exam.

Tom sınavda A aldı.

Tom got an A on the exam.

Sanırım sınavda başarılı oldum.

I think I did OK on the exam.

Ben sınavda başarısız oldum.

I failed the test.

Sınavda boş kağıt verdi.

He turned in a blank test paper.

Sınavda birkaç hata yaptı.

He made a few mistakes on the test.

Sınavda üç soruyu bilemedim.

I missed three questions on the exam.

- O, sınavda başarısız olacak mı?
- O sınavda başarısız mı olacak?

Will he fail the examination?

Sınavda başarısız olsaydı, ne yapardı?

If he had failed the exam, what would he have done?

Çalışmadığı için sınavda başarısız oldu.

- He failed in the examination because he had not studied.
- He failed the exam because he didn't study.

O, sınavda başarısız olmayı bekliyordu.

- I expected him to fail the exam.
- He expected to fail the exam.

Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.

He will without doubt succeed in the exam.

Onu sınavda kopya çekerken yakaladım.

I caught him cheating in the examination.

Onun sınavda başarısız olmasını umuyordum.

I expected him to fail the exam.

Size sınavda iyi şans diliyorum.

I wish you good luck in the exam!

O, sınavda 85 puan aldı.

He scored 85 on the exam.

Sınavda en yüksek notu aldı.

He got the highest grade on the exam.

Tom sınavda oldukça iyi yaptı.

Tom did pretty well on the exam.

Tom sınavda kopya çekerken yakalandı.

Tom was caught cheating on an exam.

O, sınavda dördüncü soruyu bıraktı.

She left out the fourth question on the examination.

Sınavda kaç tane soru vardı?

How many questions were there on the test?

Çalışmadığım için sınavda başarısız oldum.

I failed the exam because I didn't study.

Ben sınavda adımı yazmayı unuttum.

I forgot to write my name on the exam.

Size sınavda iyi şans dilerim.

Wish you good luck on the exam.

Tom sınavda iyi yaptı mı?

Did Tom do well on the exam?

Hiç sınavda başarısız oldun mu?

Have you ever failed an exam?

Bugünkü sınavda çok iyi yapmadım.

I didn't do very well on today's exam.

Jim sınavda kopya çekerken yakalandı.

Jim was caught cheating in the examination.

Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.

He failed in the examination for lack of preparation.

Sanırım Tom sınavda başarısız olmayacak.

- I think Tom won't fail the examination.
- I think that Tom won't fail the examination.

Tom gerçekten sınavda iyi yaptı.

Tom did really well on the exam.

Sınavda sadece üç hata yaptım.

I only made three mistakes on the exam.

Tom sınavda çok iyi yaptı.

Tom did very well on the exam.

Tom bugünkü sınavda kopya çekti.

Tom cheated on today's exam.

Sanırım sınavda çok iyi yaptım.

I think I did very well on the test.

Öğretmen sınavda kopya çeken öğrenciyi yakaladı.

The teacher caught the student cheating on the examination.

Çok çalış, yoksa sınavda başarısız olacaksın.

Work hard, or you will fail the examination.

Tavsiyesi için teşekkürler. Sınavda başarılı oldum.

Thanks to his advice, I succeeded in the examination.

Bütün çabalarına rağmen sınavda başarısız oldu.

In spite of all his efforts, he failed the exam.

O, sınavda kopya çekti ve yakalandı.

He cheated on the test and got caught.

Tom Mary'nin sınavda kopya çektiğinden şüphelendi.

- Tom suspected that Mary had cheated on the test.
- Tom suspected Mary had cheated on the test.

- Sınava giremedi.
- O sınavda başarısız oldu.

He failed to take the exam.

Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.

I'll do my best on the test.

Öğrenci sınavda mükemmel bir puan aldı.

The student received a perfect score on the exam.

Bir sınavda hiç kopya çektin mi?

- Have you ever cheated on an exam?
- Have you ever cheated on a test?

Onun sınavda tam not aldığı doğru.

It is true that he got full marks on the test.

On kadar öğrenci sınavda başarısız oldu.

As many as ten students failed the exam.

Tom'un sınavda kopya çekmiş olabileceğini düşünüyorum.

- I think Tom might have cheated on the test.
- I think that Tom might have cheated on the test.

Hazırlık eksikliği yüzünden sınavda başarısız oldu.

He failed the exam because of a lack of preparation.

Sınavda kopya çekerken yakalanıp okuldan atıldı.

He was caught cheating on the exam and was expelled from school.

Tom çok çalıştı ama sınavda başarısız oldu.

Tom worked hard only to fail the exam.

Tom dünkü sınavda bir soruyu bile yapamadı.

Tom couldn't answer even one question on yesterday's test.

Öğretmen sınavda bir öğrenciyi kopya çekerken yakaladı.

The teacher caught a student cheating in the exam.

Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.

He did not repent of his idleness till he failed in the examination.

O, sınavda başarısız olmasın diye çok çalıştı.

She studied hard lest she should fail her exam.

Tom dün girdiği sınavda oldukça iyi yaptı.

Tom did fairly well on the test he took yesterday.

Tom bugünkü sınavda en yüksek notu aldı.

Tom got the highest grade on today's test.

Bugünkü sınavda çok düşük bir puan aldım.

I got a very low score on today's test.

- Umarım sınavı geçer.
- Umarım sınavda başarılı olur.

I expect that he will pass the exam.

Hoca sınavda hesap makinesi kullanmaya izin veriyor.

The teacher lets students use a calculator on the exam.

- Tom ve Mary her ikisi de sınavda başarısız oldu.
- Hem Tom hem de Mary sınavda başarısız oldu.

- Tom and Mary both failed the exam.
- Both Tom and Mary failed the exam.

Benim için sürpriz oldu, o, sınavda başarısız oldu.

To my surprise, he failed the examination.

Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.

Mr White punished the boy for cheating on the examination.

O sıkı çalıştı; aksi halde sınavda başarısız olurdu.

He worked hard; otherwise he would have failed in the examination.

Mary sınavda hile yapmak için zaman makinesini kullandı.

Mary used her time machine to cheat on the exam.

Onun sınavda başarısız olması benim için sürpriz oldu.

To my surprise he failed the test.

Tom, sınavda kopya çekerken yakalandı ve okuldan uzaklaştırıldı.

Tom was caught cheating on a test and got expelled from school.