Translation of "Sınıfa" in English

- Sınıfa gitmeliyim.
- Sınıfa gitmem gerekiyor.
- Sınıfa gitmek zorundayım.

I have to get to class.

Sınıfa gitmeyelim.

Let's not go to class.

Sınıfa gitmeliyim.

- I have to get to class.
- I've got to get to class.

Sınıfa gidin.

Get to class.

Sınıfa girdim.

I walked into the classroom.

Dokuzuncu sınıfa geldiğimde

So when grade nine came around

Hemen sınıfa gitmeliyim.

I must hurry to class.

Şimdi sınıfa gidemem.

I can't go to class right now.

Sınıfa zamanında gelebildi.

He managed to be on time for class.

Tom sınıfa koştu.

Tom ran into the classroom.

Bob sınıfa koştu.

Bob rushed into the classroom.

Tom sınıfa gitmedi.

Tom didn't go to class.

Sınıfa vaktinde gelmeliydin.

You should come to class on time.

O sınıfa kaydolacağım.

I will register for that class.

Biz sınıfa giriyoruz.

We enter the classroom.

Fikrimi sınıfa anlatamadım.

I couldn't get my idea across to the class.

O, sınıfa koştu.

He ran into the classroom.

- Öğrenciler sınıfa ikişerli girdi.
- Öğrenciler ikişer ikişer sınıfa girdi.

The students entered the classroom two by two.

Ve böylece sınıfa girdiğimizde,

And so when we go into the classroom,

Çocuklar, sınıfa doğru koştu.

The children ran toward the classroom.

Harry sınıfa ayak uyduramadı.

Harry couldn't keep up with the class.

O, yakında sınıfa alışacak.

He will soon get used to the class.

Oğlumuz sınıfa ayak uyduramıyordu.

Our son was unable to keep up with the class.

Biz sınıfa geç kalacağız.

We'll be late for class.

O, üst sınıfa aittir.

He belongs to the upper class.

Paltosu üzerinde sınıfa girdi.

He entered the classroom with his overcoat on.

Okulumuz on sınıfa sahiptir.

Our school has ten classes.

Herkes sınıfa zamanında geldi.

Everybody came to the class on time.

Anaokulundan dördüncü sınıfa kadar,

From kindergarten to fourth grade,

Ben sınıfa gitmek istiyorum.

I want to go to class.

Tom sınıfa ayak uyduramadı.

Tom couldn't keep up with the class.

Tom alt sınıfa indirildi.

Tom has been demoted.

Kaçıncı sınıfa öğretmenlik yapıyorsun?

What grade do you teach?

Tom sınıfa geç geldi.

Tom showed up late to class.

Yeni sınıfa alıştın mı?

Have you got used to the new class?

Tom sınıfa pijamalarıyla geldi.

Tom came to class in his pajamas.

Son sınıfa gittiniz mi?

Did you go to the last class?

Sınıfa dönsen iyi olur.

You'd better get back to class.

- Sınıfa girdim.
- Dersliğe girdim.

I walked into the classroom.

Asla sınıfa geç kalmam.

I'm never late for class.

Sınıfa yeni bir öğrenci geldi.

A new student came into the class.

Bazı erkek çocukları sınıfa geldi.

Some boys came into the classroom.

O, zaman sınıfa geç kalır.

He's always late for class.

Ziyaretçi sınıfa bir soru sordu.

The visitor asked the class a question.

Bütün kitaplar iki sınıfa ayrılabilir.

All books may be divided into two classes.

Bay Brown üst sınıfa aittir.

Mr Brown belongs to the upper class.

Tom sınıfa giren ilk kişiydi.

Tom was the first one to enter the classroom.

O sınıfa kayıt olmalı mıyım?

Should I register for that class?

Neden o sınıfa kayıt olamıyorum?

Why I can't register for that class?

Lütfen sınıfa ne olacağını söyle.

Please tell the class about what's going to happen.

Tom fark edilmeden sınıfa daldı.

Tom slipped into the classroom unnoticed.

Sınıfa geri gitsen iyi olur.

You'd better go back to class.

Beni onlarla aynı sınıfa koyma.

Don't put me in the same class with them.

Bir ebeveyn, birinci sınıfa giden çocuğun

As one parent put it,

Gelişmekte olan bir orta sınıfa ve

They have a thriving middle class and the highest

Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa geldi.

No sooner had the bell rung than the teacher came into the classroom.

Fred, sık sık sınıfa geç geliyor.

Fred often comes late for class.

Ben nefes nefese sınıfa kadar koştum.

I ran into the classroom out of breath.

Tom bisiklet kaskını taşıyarak sınıfa girdi.

Tom entered the classroom, carrying his bicycle helmet.

Tom sınıfa geldi ve sırasına oturdu.

Tom came into the classroom and sat at his desk.

Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa girdi.

As soon as the bell rang, the teacher came into the classroom.

Öğretmen sınıfa İncil'den bir pasaj okudu.

The teacher read a passage from the Bible to the class.

Bir sınıfa girdiğiniz zaman şapkanızı çıkarın.

Take off your hat when you enter a classroom.

Sınıfa girdiğimde çalışan tek kişi Tom'du.

- Tom was the only one studying when I entered the classroom.
- Tom was the only one that was studying when I entered the classroom.

Sınıfa zamanında gelmeni istemek çok değildir.

It's not too much to ask you to come to class on time.

Oğlan yeni sınıfa çabuk uyum sağladı.

The boy adapted quickly to the new class.

Sınıfa vardığımda o artık orada değildi.

When I reached the classroom, she was no longer there.

Tom sınıfa ders kitabını getirmeyi unuttu.

Tom forgot to bring his textbook to class.

Öğretmenimiz sınıfa her zaman zamanında gelir.

Our teacher is always on time for class.

Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'yi öpüyordu.

Tom was kissing Mary when I walked into the classroom.

Tom o sınıfa daha önce kaydoldu.

Tom has already signed up for that class.

Tom sık sık sınıfa geç kalıyor.

Tom is quite often late for class.

Geri dönenlerin bu sınıfa karışması zordur.

It's difficult for returnees to blend in with that class.

Tom sınıfa baktı, ama Mary'yi görmedi.

Tom looked into the classroom, but he didn't see Mary.

- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.

I had scarcely entered the class before the students started asking questions.

- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.

- I had scarcely entered the class before the students started asking questions.
- As soon as I entered the class, the students started asking questions.

Sizleri de ilkokul birinci sınıfa götürmek istiyorum.

I'd like to take you to the first year of primary school.

- Kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
- Kaçıncı sınıftasın?
- Kaça gidiyorsun?

What grade are you in?

Çoğunlukla olduğu gibi, Tom sınıfa geç kalmıştı.

Tom was late for class, as is often the case.

Derse geç kalınca hoca beni sınıfa almadı.

When I came to class late the teacher didn't let me in.

Öğretmen zil çaldıktan hemen sonra sınıfa girdi.

Immediately after the bell rang, the teacher came into the classroom.

Tom ve Mary sınıfa aynı zamanda girdiler.

Tom and Mary entered the classroom at the same time.

Okulumuz toplam olarak yirmi dört sınıfa sahiptir.

Our school has twenty-four classes in all.

Tom şu anda bir sınıfa ders veriyor.

Tom is teaching a class right now.

Bugün öğrencilerin sadece üçte biri sınıfa geldi.

Only a third of the students came to class today.

Öğretmen sınıfa girdikten hemen sonra derse başladı.

The teacher started class immediately after entering the classroom.

Tom sınıfa göstermek için bazı resimler getirdi.

Tom brought some pictures to show the class.

O sınıfa öğretmenlik yapan kişi ben değilim.

I'm not the one who teaches that class.

Sanırım belki de siz o sınıfa baktığınız zaman,

I think perhaps when you looked at that class,

Ziyaretçi sınıfa girdiğinde onu selamlamak için ayağa kalktık.

When the visitor entered the room, we stood to greet him.

Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

As usual, the physics teacher was late for class.

Sınıfa geç gelen öğrencilerin sayısı son zamanlarda artmaktadır.

The number of students who come late to class has lately been increasing.

Yeni öğretmen sınıfa girer girmez öğrenciler alkışlamaya başladı.

As soon as the new teacher entered the classroom, the students began to applaud.

Tom zil çaldıktan üç dakika sonra sınıfa girdi.

Tom came into the classroom three minutes after the bell had rung.

Dan perşembe günü bir üst sınıfa yükseleceğini söyledi.

Dan said that he was moving up on Thursday.

– bilirsiniz o sitede çok var – onları alıp sınıfa getiriyorlardı.

– you know there are a lot in that site – and bringing them to the class.

Bu kaydı biraz önce meydan okuduğum sınıfa, birinci sınıftayken

When in their first year, I made my class that I challenged a little earlier

Ama 10. sınıfa geldiğimde ve bin kat daha kolay

But when grade 10 came around, and I had to do my personal project,

Sanırım bu öğrencilerden hiçbiri bir üst sınıfa devam etmeyecek.

I think none of these students will go on to the next grade.