Translation of "Süremeyecek" in English

0.003 sec.

Examples of using "Süremeyecek" in a sentence and their english translations:

Araba süremeyecek kadar çok sarhoşsun.

You're too drunk to drive.

Araba süremeyecek kadar çok yorgunum.

I'm too tired to drive.

Tom bir süre araba süremeyecek.

Tom won't be able to drive for a while.

Tom bir araba süremeyecek kadar çok genç.

Tom is too young to drive a car.

O arabayı eve süremeyecek kadar çok sarhoştu.

He was too drunk to drive home.

Yakında hepimiz araba süremeyecek kadar sarhoş olacağız.

We'll all soon be too drunk to drive.

Araba süremeyecek kadar çok yorgunum. Siz sürer misiniz?

I'm too tired to drive. Could you drive?

Tom araba süremeyecek kadar çok sarhoş. Onu eve götürür müsün?

Tom is too drunk to drive. Could you take him home?

- Araba süremeyecek kadar çok uykuluyum.
- Ben araba kullanamayacak kadar uykuluyum.

- I'm too sleepy to drive.
- I am too sleepy to drive.

Tom Mary'nin araba süremeyecek kadar yaşlı olduğuna ikna etmenin zor olacağını biliyordu.

Tom knew it was going to be tough to convince Mary that she was too old to drive.