Translation of "Söyleyemeyiz" in English

Tom'a söyleyemeyiz.

We can't tell Tom.

Kimseye söyleyemeyiz.

- We can't tell anyone.
- We can't tell anybody.

Artık söyleyemeyiz.

We can't say any more.

Sana söyleyemeyiz.

We can't tell you.

Onlara söyleyemeyiz.

We can't tell them.

Ona söyleyemeyiz.

We can't tell him.

Tom'a yalan söyleyemeyiz.

We can't lie to Tom.

Sana yalan söyleyemeyiz.

We can't lie to you.

Onlara yalan söyleyemeyiz.

We can't lie to them.

Ona yalan söyleyemeyiz.

We can't lie to him.

Biz kimseye söyleyemeyiz.

- We can't tell anyone.
- We can't tell anybody.

Gelecekte ne olabileceğini söyleyemeyiz.

We can't tell what may happen in the future.

Bunu yaptığımızı kimseye söyleyemeyiz.

- We can't tell anyone we did this.
- We can't tell anybody we did this.

Tom’a ne yaptığımızı söyleyemeyiz.

We can't tell Tom what we did.

Bu yüzden, bunu bilmediğimizi söyleyemeyiz.

So we can't say we don't know this.

Bu defa daha fazla söyleyemeyiz.

We can't say any more at this time.

Sana herhangi bir şey söyleyemeyiz.

We can't tell you anything.

Sana henüz bir şey söyleyemeyiz.

We can't tell you anything yet.

Bilmek istediğin şeyi sana söyleyemeyiz.

We can't tell you what you want to know.

Biz hangisinin daha iyi olduğunu söyleyemeyiz.

- We cannot tell which is better.
- We can't tell which is better.

Şu anda sana bir şey söyleyemeyiz.

We can't tell you anything at this time.

Enine boyuna düşünülürse, onun hatalı olduğunu söyleyemeyiz.

All things considered, we cannot say that he is wrong.

İsveç'te devlet ve iş sektörünün kesin olarak ayrılması var. Aynısını Fransa için söyleyemeyiz.

They had it clear the separation between business and State. We cannot say the same in France.