Translation of "Rahatlamış" in English

0.008 sec.

Examples of using "Rahatlamış" in a sentence and their english translations:

Rahatlamış görünüyorsun.

You look relieved.

Rahatlamış hissetmiyorum.

I'm not feeling relaxed.

Tom rahatlamış.

Tom is relaxed.

Rahatlamış görünüyorlardı.

They looked relieved.

Ben rahatlamış hissediyorum.

I feel relieved.

Onunla rahatlamış hissediyorum.

I feel relaxed with him.

Tom rahatlamış görünüyor.

- Tom looks relieved.
- Tom seems relieved.

Tom rahatlamış görünüyordu.

Tom looked relieved.

Onlar rahatlamış görünüyor.

They look relieved.

Herkes rahatlamış görünüyordu.

Everyone looked relieved.

Herkes rahatlamış göründü.

Everyone looked relieved.

Tom rahatlamış görünmüyordu.

Tom didn't seem relieved.

Ben rahatlamış hissettim.

I felt relieved.

Sen rahatlamış görünmüyorsun.

You don't seem relieved.

Şimdi rahatlamış hissediyorum.

Now I feel relieved.

Çok rahatlamış görünüyorsun.

You seem so relaxed.

Tom rahatlamış hissetti.

Tom felt relieved.

Rahatlamış gibi görünüyordun.

You looked like you were relieved.

Çok rahatlamış görünmüyorsun.

You don't look very relaxed.

Rahatlamış olduklarını söylediler.

- They said they were relaxed.
- They said that they were relaxed.

Gitar çalarken rahatlamış hisseder.

He feels relaxed when he's playing the guitar.

Tom oldukça rahatlamış görünüyor.

Tom seems quite relaxed.

Sen derinden rahatlamış olmalısın.

You must be deeply relieved.

Tom'un rahatlamış olacağından eminim.

I'm sure Tom will be relieved.

Ben zaten rahatlamış hissediyorum.

I already feel relaxed.

Tom gerçekten rahatlamış görünüyor.

- Tom seems genuinely relieved.
- Tom looks really relieved.

Tom çok rahatlamış görünüyor.

Tom looks very relieved.

Onların hepsi rahatlamış görünüyordu.

They all looked relieved.

Tom'un rahatlamış olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is relaxed.
- I think that Tom is relaxed.

Tom oldukça rahatlamış görünüyordu.

Tom looked rather relieved.

Tom rahatlamış göründüğümü söyledi.

- Tom said I looked relaxed.
- Tom said that I looked relaxed.

Tom rahatlamış gibi görünüyordu.

Tom looked like he was relieved.

Sami kendini rahatlamış hissetti.

Sami felt relieved.

Tom rahatlamış ve dinlenmiş görünüyor.

Tom looks relaxed and rested.

Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.

I felt relieved when my plane landed safely.

Sen kendini çok rahatlamış hissetmelisin.

You must feel very relieved.

Tom ve Mary rahatlamış görünüyor.

Tom and Mary look relieved.

Tom her zaman rahatlamış görünüyor.

Tom always seems to be relaxed.

Tom kendini rahatlamış hissettiğini söyledi.

- Tom said he felt relieved.
- Tom said that he felt relieved.

Tom'un yüzünde rahatlamış bir ifade vardı.

Tom had a relieved expression on his face.

Tom beni gördüğüne rahatlamış gibi görünüyordu.

Tom appeared relieved to see me.

- Gerçekten rahat görünüyorsun.
- Gerçekten rahatlamış görünüyorsun.

You look really relieved.

Tom Mary'nin göründüğü kadar rahatlamış görünmüyordu.

Tom didn't seem to be as relaxed as Mary seemed to be.

Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin.

Have a bath! You'll feel fresh and relaxed afterwards.

Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim.

I felt quite relieved after I had said all I wanted to say.

John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.

John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.

John'un anne babası onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.

John's parents seemed relieved to hear that he was safe.

- Tom, Mary kadar rahat görünmüyor.
- Tom, Mary kadar rahatlamış görünmüyor.

Tom doesn't seem to be as relaxed as Mary.