Translation of "Görünmüyordu" in English

Mutlu görünmüyordu.

She did not look happy.

Memnun görünmüyordu.

She didn't look pleased.

Gerekli görünmüyordu.

It didn't seem necessary.

Ama öyle görünmüyordu.

But somehow, they didn't agree.

Hikaye doğru görünmüyordu.

The story didn't sound true.

O, ilgili görünmüyordu.

She didn't seem interested.

O, şüpheli görünmüyordu.

- He wasn't someone you'd suspect.
- He wasn't worthy of suspicion.
- He didn't seem suspicious.

Tom ilgili görünmüyordu.

Tom didn't seem interested.

O hatalı görünmüyordu.

It didn't seem wrong.

O doğru görünmüyordu.

It didn't seem right.

O memnun görünmüyordu.

He didn't look pleased.

Tom aynada görünmüyordu.

Tom didn't look in the mirror.

Tom öfkeli görünmüyordu.

Tom didn't look angry.

Tom yorgun görünmüyordu.

Tom didn't look tired.

Tom kızgın görünmüyordu.

Tom didn't seem mad.

O mutlu görünmüyordu.

- He did not look happy.
- He didn't look happy.

Tom aç görünmüyordu.

Tom didn't seem to be hungry.

Tom rahat görünmüyordu.

Tom didn't look comfortable.

Tom şaşırmış görünmüyordu.

- Tom didn't sound surprised.
- Tom didn't look surprised.

Tom rahatlamış görünmüyordu.

Tom didn't seem relieved.

Tom emin görünmüyordu.

- Tom didn't seem certain.
- Tom didn't seem to be certain.

Tom üzgün görünmüyordu.

- Tom didn't seem to be upset.
- Tom didn't seem upset.
- Tom didn't seem to be sad.
- Tom didn't seem sad.

O uygun görünmüyordu.

It didn't seem appropriate.

Tom hasta görünmüyordu.

Tom didn't look sick.

Tom kaygılı görünmüyordu.

Tom didn't seem preoccupied.

Tom keyifli görünmüyordu.

Tom didn't look pleased.

Tom meşgul görünmüyordu.

Tom didn't look busy.

Tom mutlu görünmüyordu.

- Tom didn't seem happy.
- Tom did not seem happy.

Tom endişeli görünmüyordu.

- Tom didn't sound worried.
- Tom didn't sound too worried.

Bir yıldız görünmüyordu.

Not a star was to be seen.

Cevaplarından emin görünmüyordu.

He did not seem sure of his answers.

O iyi görünmüyordu.

It didn't look good.

O gerçek görünmüyordu.

It didn't seem real.

Tom şüpheli görünmüyordu.

Tom didn't seem suspicious.

Hiç rahatsız görünmüyordu.

He didn't seem bothered at all.

Umurundaymış gibi görünmüyordu.

She didn't seem to mind.

Tom etkilenmiş görünmüyordu.

Tom didn't seem impressed.

Etkilenmiş gibi görünmüyordu.

She didn't seem impressed.

Tom dargın görünmüyordu.

Tom didn't look offended.

Tom iyimser görünmüyordu.

Tom didn't sound optimistic.

Ton endişeli görünmüyordu.

Tom didn't seem concerned.

Tom mutsuz görünmüyordu.

Tom didn't seem unhappy.

Tom ciddi görünmüyordu.

Tom didn't seem to be serious.

Tom gergin görünmüyordu.

Tom didn't seem to be nervous.

Tom uykulu görünmüyordu.

- Tom didn't seem to be sleepy.
- Tom didn't seem sleepy.

Tom hazır görünmüyordu.

- Tom didn't seem to be ready.
- Tom didn't seem prepared.
- Tom didn't seem ready.

Tom sıkılmış görünmüyordu.

- Tom didn't seem to be bored.
- Tom didn't seem bored.

Tom yalnız görünmüyordu.

Tom didn't seem to be alone.

Tom mahcup görünmüyordu.

Tom didn't seem embarrassed.

Tom korkmuş görünmüyordu.

- Tom didn't seem frightened.
- Tom didn't look frightened.
- Tom didn't seem scared.

Tom utangaç görünmüyordu.

- Tom didn't seem to be shy.
- Tom didn't seem shy.

Tom memnun görünmüyordu.

Tom didn't seem satisfied.

Tom sabırsız görünmüyordu.

Tom didn't seem impatient.

Tom bunalımlı görünmüyordu.

Tom didn't seem depressed.

Tom tereddütlü görünmüyordu.

Tom didn't seem hesitant.

Tom samimi görünmüyordu.

Tom didn't seem sincere.

Tom kıskanç görünmüyordu.

Tom didn't seem jealous.

Tom heyecanlı görünmüyordu.

Tom didn't seem excited.

Tom sarhoş görünmüyordu.

Tom didn't seem drunk.

Tom incinmiş görünmüyordu.

Tom didn't seem hurt.

Tom iyi görünmüyordu.

Tom didn't look well.

Tom kırgın görünmüyordu.

Tom didn't seem offended.

Çekilen fotoğraflarda yıldızlarda görünmüyordu

He did not appear in the stars in the photos taken

Onlardan hiçbiri yaşlı görünmüyordu.

Neither of them seemed old.

Tom çok üzgün görünmüyordu.

- Tom did not seem too sorry.
- Tom didn't seem too sorry.

Tom çok iyi görünmüyordu.

Tom didn't look very well.

Tom özellikle mutlu görünmüyordu.

Tom wasn't looking particularly happy.

Tom umursuyor gibi görünmüyordu.

Tom didn't seem to care.

Tom'un planı aptalca görünmüyordu.

Tom's plan didn't sound stupid.

Tom sinirliymiş gibi görünmüyordu.

Tom didn't seem angry.

Tom çok hevesli görünmüyordu.

Tom didn't seem too enthusiastic.

Hiçbir şey doğru görünmüyordu.

Nothing felt right.

Kimse şaşırmış gibi görünmüyordu.

Nobody seemed surprised.

Tom'un yarası ciddi görünmüyordu.

Tom's injury didn't appear serious.

Tom kararımızdan mutlu görünmüyordu.

- Tom didn't seem to be happy with our decision.
- Tom didn't seem happy with our decision.

Tom çok coşkulu görünmüyordu.

Tom didn't seem very enthusiastic.

Tom çok iyimser görünmüyordu.

Tom didn't sound very optimistic.

Tom çok şaşırmış görünmüyordu.

Tom didn't sound very surprised.