Translation of "Görünüyorlardı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Görünüyorlardı" in a sentence and their english translations:

Rahatlamış görünüyorlardı.

They looked relieved.

Mutlu görünüyorlardı.

They looked happy.

Sonuçtan memnun görünüyorlardı.

They looked satisfied with the result.

Ağlayacak gibi görünüyorlardı.

They looked as if they would cry.

Çok güzel görünüyorlardı.

They looked so nice.

Emin gibi görünüyorlardı.

They looked like they were sure.

Hasta gibi görünüyorlardı.

They looked like they were sick.

Zengin gibi görünüyorlardı.

They looked like they were rich.

Kaybolmuş gibi görünüyorlardı.

They looked like they were lost.

Kırgın gibi görünüyorlardı.

They looked like they were hurt.

Mutlu gibi görünüyorlardı.

They looked like they were glad.

İyiymiş gibi görünüyorlardı.

They looked like they were fine.

Soğuk gibi görünüyorlardı.

They looked like they were cold.

Üzgün ​​ gibi görünüyorlardı.

They looked like they were sad.

Kızgın gibi görünüyorlardı.

They looked like they were mad.

Onlar çok mutlu görünüyorlardı.

They looked very happy.

Onlar çok meşgul görünüyorlardı.

They looked very busy.

Öyle düşünüyor gibi görünüyorlardı.

They seemed to think so.

Onlar bugün iyi görünüyorlardı.

They looked good today.

Birbirlerine kızıyor gibi görünüyorlardı.

They seemed to be mad at each other.

Öpüşmek üzerelermiş gibi görünüyorlardı.

They looked like they were about to kiss.

Onlar meşgul gibi görünüyorlardı.

They looked like they were busy.

Bunlar bana biraz garip görünüyorlardı.

And these ones looked a little bit strange to me

Küçük çocuklar yüzmekten yorgun görünüyorlardı.

The little children looked tired from swimming.

Erkeklerden bazıları oldukça kızgın görünüyorlardı.

Some of the men looked pretty mad.

Onlar beraber çok mutlu görünüyorlardı.

They looked so happy together.

Tom ve Mary öpüşecekmiş gibi görünüyorlardı.

Tom and Mary looked like they were going to kiss.

Tom ve Mary meşgul mü görünüyorlardı?

Did Tom and Mary look busy?

Evler ve arabalar gökyüzünden bakınca küçücük görünüyorlardı.

The houses and cars looked tiny from the sky.

Gece gökyüzünde parlayan yıldızlar mücevher gibi görünüyorlardı.

The stars twinkling in the night sky looked like jewels.

Tom ve Mary'nin çocukları çok güzel görünüyorlardı.

Tom and Mary's kids looked adorable.

Fadıl ve Leyla aşık olmaktan mutlu görünüyorlardı.

Fadil and Layla seemed happy in love.

Sami ve Leyla birbirlerini seviyor gibi görünüyorlardı.

Sami and Layla seemed to love each other.

Tom ve Mary'nin her ikisi de endişeli görünüyorlardı.

Tom and Mary both looked worried.

Tom ve Mary'nin her ikisi de mutlu görünüyorlardı.

Tom and Mary both looked happy.

Tom ve Mary'nin her ikisi de meşgul görünüyorlardı.

Tom and Mary both looked busy.

Tom ve Mary'nin her ikisi de üzgün görünüyorlardı.

Tom and Mary both looked sad.

Sami ve Leyla birbirlerine ihtiyaç duyuyor gibi görünüyorlardı.

Sami and Layla seemed to need each other.

- Tom ve Mary ikisi de gençken oldukça iyi görünüyorlardı.
- Hem Tom hem de Mary gençken oldukça iyi görünüyorlardı.

- Both Tom and Mary were quite good-looking when they were young.
- Tom and Mary were both quite good-looking when they were young.

Tom ve Mary'nin her ikisi de şok olmuş görünüyorlardı.

Tom and Mary both looked shocked.

- Onlar gerçek gibi görünüyordu.
- Gerçek gibi görünüyorlardı.
- Gerçek gibiydiler.

They seemed real.

Tom ve Mary birlikte yalnız kalmak istiyor gibi görünüyorlardı.

Tom and Mary looked like they wanted to be alone together.

John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.

John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.

John'un anne babası onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.

John's parents seemed relieved to hear that he was safe.

Sami ve Leyla birbirlerine doğru çeken iki mıknatıs gibi görünüyorlardı.

Sami and Layla seemed like two magnets pulling towards each other.

Leyla ve Sami gerçek bir sevgi bağının tadını çıkarıyor gibi görünüyorlardı.

Layla and Sami did seem to enjoy a true loving bond.