Translation of "Potansiyeli" in English

0.003 sec.

Examples of using "Potansiyeli" in a sentence and their english translations:

Değişim potansiyeli burada.

The potential for change is there.

Tom'un potansiyeli olduğunu düşündüm.

- I thought Tom had potential.
- I thought that Tom had potential.

potansiyeli ile ayrıştırılmasını mümkün kılar.

into the atmosphere in the form of greenhouse gases.

Tom'un bir sürü potansiyeli var.

Tom has a lot of potential.

Tom'un çok fazla potansiyeli var.

Tom has so much potential.

Bu teknolojinin potansiyeli üzerine büyük bahis yaptılar

that made a big bet on the potential of this technology

Ve özellikle de bir pozitif potansiyeli: Kadının seçimini.

And in particular a potential positive: that of female choice.

- Tom'un açıkça potansiyeli var.
- Şüphesiz Tom'da potansiyel var.

Tom clearly has potential.

Acının var olduğu her yerde bir iyileşme potansiyeli de vardı.

and the potential for healing was absent.

- Onun büyük bir potansiyeli var.
- O büyük bir potansiyele sahip.

He has enormous potential.

- Tom büyük bir potansiyele sahiptir.
- Tom'un büyük bir potansiyeli var.

- Tom has a lot of potential.
- Tom has great potential.