Translation of "Pişirirken" in English

0.002 sec.

Examples of using "Pişirirken" in a sentence and their english translations:

Seni yemek pişirirken gördüm.

I saw you cooking.

Yemek pişirirken tencerenin kapağını kapatın.

Cover the pot while you cook.

Mary yemek pişirirken tuz kullanmaz.

Mary doesn't use salt in her cooking.

Havuçları pişirirken onları bala buluyabilirsin.

You can glaze carrots with honey when cooking them.

- Mutfağımda tuz kullanmam.
- Pişirirken tuz kullanmam.

I don't use salt in my cooking.

- Tom akşam yemeği pişirirken çocuklar televizyon seyretti.
- Tom akşam yemeği pişirirken çocuklar TV izledi.

The children watched TV as Tom was cooking dinner.

Yemek pişirirken elinde hafif bir yanık oluştu.

She got a slight burn on her hand while cooking.

O, eşi ateşin yanında pişirirken, oturup okudu.

He sat down and read while his wife was cooking by the fire.

Mary pişirirken, Tom akşam yemeği için masayı hazırladı.

Tom set the table for dinner while Mary cooked.

Mary akşam yemeği pişirirken genellikle birkaç bardak şarap içer.

Mary usually has a few glasses of wine while cooking dinner.

Ben akşam yemeği pişirirken sen niçin televizyon izlemeye gitmiyorsun?

Why don't you go watch TV while I cook dinner?

Annesi akşam yemeğini pişirirken Tom çoğunlukla mutfakta ev ödevini yapar.

Tom often does his homework in the kitchen while his mother cooks dinner.