Translation of "Izledi" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Izledi" in a sentence and their portuguese translations:

Tom, Mary'yi izledi.

Tom acompanhou Mary.

Tom hayranlıkla izledi.

Tom assistiu com admiração.

Onun dansını izledi.

- Ela assistiu a ele dançando.
- Ela o viu dançar.

Tom kenardan izledi.

Tom assistiu do lado de fora.

Onun çalışmasını izledi.

- Ela o observava a trabalhar.
- Ela o via trabalhar.

- Tom dün televizyon izledi.
- Tom, dün TV izledi.

Tom viu televisão ontem.

Uzun bir sessizlik izledi.

Nisso seguiu-se um silêncio demorado.

Tom meteor yağmurunu izledi.

Tom observou a chuva de meteoros.

Top helikopterin kalkışını izledi.

Tom observou o helicóptero decolar.

Tom 6 haberlerini izledi.

O Tom assistiu ao noticiário das seis horas.

Tom bir süre izledi.

Tom observou por um instante.

Tom, Mary'nin gidişini izledi.

Tom observou Maria partir.

Tom köprüde Mary'yi izledi.

O Tom seguiu a Mary na ponte.

Bazı insanlar onu izledi.

Alguns a seguiram.

Tom çok film izledi.

Tom assistiu a muitos filmes.

O, onun yüzüşünü izledi.

Ela assistia a ele nadando.

Bush başkan olarak Reagan'ı izledi.

Bush sucedeu Reagan como presidente.

Oyunu sadece 529 seyirci izledi.

Apenas 529 espectadores assistiram ao jogo.

Tom beni buraya kadar izledi.

Tom me seguiu até aqui.

Polisler onu Paris'e kadar izledi.

A polícia o seguiu para Paris.

Tom Mary'yi dans ederken izledi.

O Tom observava a Mary enquanto ela dançava.

Birleşmiş Milletler ülkedeki seçimleri izledi.

A ONU monitorou as eleições do país.

Birçok kişi Tom'un tavsiyesini izledi.

Muitas pessoas seguiram o conselho de Tom.

Tom beni gece gündüz izledi.

Tom tem me seguido noite e dia.

Mary beni gece gündüz izledi.

Maria tem me seguido noite e dia.

O onu eve kadar izledi.

Ela o seguiu até em casa.

O onun yemek yiyişini izledi.

Ela assistia a ele comendo.

Tom Mary'nin dans etmesini izledi.

O Tom assistiu a Mary dançar.

Tom, çocuklarıyla çizgi film izledi.

Tom assistiu a desenhos animados com os filhos.

O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi.

Ele assistiu à corrida de cavalos usando o seu binóculo.

Bir köpek beni evime kadar izledi.

Um cachorro me seguiu até em casa.

Dünya beni izledi ama hiç yakalamadı.

O mundo me perseguiu, mas nunca me capturou.

O, onun bir resim çizişini izledi.

Ela observou ele fazer um desenho.

Tom ve Mary bir film izledi.

Tom e Maria assistiram a um filme.

Tom bir dövüş sanatları filmi izledi.

Tom assistiu a um filme de artes marciais.

Tom ve Mary birlikte gün batımını izledi.

Tom e Maria viram o pôr do sol juntos.

Tom geçen hafta her gün haber izledi.

Tom lia os jornais diariamente na última semana.

Diseksiyonu 200'den fazla tıp öğrencisi izledi.

Mais de 200 estudantes de Medicina assistiram à dissecação.

Tom Fransızca alt yazılı bir Japon filmi izledi.

Tom assistiu a um filme japonês legendado em francês.

İnsanlık yüzyıllar boyunca yıldızlar, güneş ve evreni izledi.

Ao longo dos séculos a humanidade tem monitorado o sol, as estrelas, e o universo.

O, onu ve beyzbol oynayan diğer çocukları izledi.

Ela assistiu a ele e aos outros meninos jogando beisebol.

O, onu eve kadar izledi ve sonra onu öldürdü.

Ela o seguiu até em casa e então o matou.

Onun nerede yaşadığını öğrenmek için onu eve kadar izledi.

Ela o seguiu até em casa para descobrir onde ele morava.

Dan Linda'nın nereye gittiğini bilmiyordu ama her halükârda onu izledi.

O Dan não sabia para onde a Linda estava indo mas a seguia mesmo assim.

Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi.

Tom e os seus amigos sentaram-se na praia e viram os rapazes a nadar.

Tom akşam yemeğinden sonra çocukları ile birlikte bir çizgi film izledi.

Depois do jantar, Tom assistiu a um desenho animado com os filhos.

- Bir köpek okuluma kadar beni izledi.
- Bir köpek beni okuluma kadar takip etti.

Um cachorro me seguiu até minha escola.