Translation of "Oturmasına" in English

0.005 sec.

Examples of using "Oturmasına" in a sentence and their english translations:

Onun orada oturmasına izin verme.

Don't let him sit there.

Kimsenin buraya oturmasına izin verme.

Don't let anyone sit here.

Tom'un buraya oturmasına izin verme.

Don't let Tom sit here.

Tom'un orada oturmasına izin vermeyin.

Don't let Tom sit there.

Divan, dört kişinin oturmasına yetecek genişlikte.

The sofa is wide enough for four people to sit on.

Tom Mary'nin yanına oturmasına izin vermezdi.

Tom wouldn't let Mary sit next to him.

O, hiç kimsenin sandalyesinde oturmasına izin vermeyecek.

He won't let anybody sit in his armchair.

Tom Mary'nin onun yanına oturmasına izin vermedi.

Tom didn't let Mary sit next to him.

Tom, Mary'nin onun yanına oturmasına izin vermeyecek.

Tom won't let Mary sit next to him.

- Fadıl, Rami'nin orada yaşamasına izin verdi.
- Fadıl, Rami'nin orada oturmasına izin verdi.

Fadil allowed Rami to live there.

- Gözlem yetkileri üzerine bir deney sırasında, bu birimde iki yıl yaşamasın rağmen Tom oturma odası duvarında asılı resimlerden hiçbirini tanımlayamadı.
- Gözlem gücüyle ilgili bir deneyde, Tom evinde iki yıldır oturmasına rağmen, oturma odasının duvarında asılı resimlerin hiçbirini tarif edemedi.

During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.