Translation of "Olursan" in English

0.004 sec.

Examples of using "Olursan" in a sentence and their english translations:

Pişman olursan ne olur?

What if you regret it?

Emekli olursan ne yaparsın?

What would you do if you retired?

Eğer mahallede olursan uğra.

Stop by if you're ever in the neighborhood.

Başarısız olursan ne yaparsın?

What would you do if you failed?

Sessiz olursan minnettar olurum.

I'd appreciate it if you would be quiet.

İstediğin şeylere göre motive olursan

When you're motivated by what you want,

Ama başarısız olursan geri alacağım."

But if you fail, I'm going to take it back."

Eğer başarısız olursan cesaretini kaybetme.

If you should fail, don't lose heart.

Sınavdan başarısız olursan ne yapacaksın?

What will you do if you fail the exam?

Kaç yaşında olursan ol öğrenebilirsin.

It doesn't matter how old you get, you can learn.

Eğer inatçı olursan kesinlikle yalnız kalırsın.

If it becomes stubborn indeed it stands alone.

Tom'a göz kulak olursan bunu isterim.

I'd like it if you would keep an eye on Tom.

Ve sonra sentetik biyolojinin potansiyeline bakacak olursan

and then you look at the potential for synthetic biology,

Ne kadar uykulu olursan ol, dişlerini fırçala.

No matter how sleepy you are, brush your teeth.

Ne kadar yorgun olursan ol onu yapmalısın.

No matter how tired you might be, you have to do it.

Ne kadar yorgun olursan ol, onu yapmak zorundasın.

No matter how tired you are, you have to do it.

Yabancı dillerle yabancı olursan, yabancının sessizliğini asla anlayamazsın.

Being unfamiliar with foreign languages, you'll never be able to understand the foreigner's silence.

çeşmeye ilk sen varacak olursan, seni arkadaş grubumuza alıyoruz."

if you come first, we'll take you in our friend-group."

Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.

If you'll keep an eye on the kids, I'll take your suit to be cleaned.

Sen iyi bir çocuk olursan, sana bu saati vereceğim.

If you are a good boy, I will give you this watch.

Ne kadar sinsi olursan ol, asla kendine sürpriz yapamazsın.

No matter how sneaky you are, you can never surprise yourself.

Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.

Pekala, onu kendi tarzınla yap fakat başarısız olursan beni suçlama.

All right, do it your own way, but don't blame me if you fail.

Ne kadar çok dikkatli olursan o kadar az hata yaparsın.

The more careful you are, the fewer mistakes you make.

Sen her ne zaman hazır olursan, ben işe başlamaya hazırım.

I'm ready to start working whenever you are.

Ne kadar meşgul olursan ol, sanırım en azından bir gazete okumalısın.

No matter how busy you are, I think you should at least read a newspaper.

Bize yardım etmesi için Tom'u ikna etmeme yardımcı olursan memnun olurum.

I'd appreciate it if you'd help me convince Tom to help us.

- Bana dürüst olsan iyi olur, yoksa anneme söyleyeceğim.
- Bana dürüst olursan iyi olur, yoksa annemize söylerim.

You better be honest with me, or else I'll tell our mother.

Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.

If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.

Senin kadar zeki olan insanları küçük düşürmemelisin. Hatırla: Ne kadar zeki olursan ol, daha zeki olan biri bile her zaman olacaktır.

You shouldn't demean people who aren't as smart as you are. Remember: no matter how smart you may be, there will always be someone even smarter.