Translation of "Motive" in English

Seni motive ettim.

I motivated you.

Çok motive değildim.

I wasn't very motivated.

Tom motive görünüyor.

Tom seems motivated.

Tom çok motive.

Tom is very motivated.

Sen motive misin?

Are you motivated?

Sen motive edildin.

You're motivated.

Tom motive edildi.

Tom is motivated.

Biz motive edildik.

We're motivated.

Sanırım Tom motive.

- I think Tom is motivated.
- I think that Tom is motivated.

Hâlâ motive misiniz?

Are you still motivated?

Keşifte bulunmaya motive etmekti.

by rewarding them with a time-limited monopoly.

Seni ne motive eder?

What motivates you?

Onlar intikamla motive edildi.

They were motivated by revenge.

Seni ne motive etti?

- What motivates you?
- What motivated you?
- What drives you?

Tom çok motive değil.

Tom isn't very motivated.

Tom son derece motive.

Tom is extremely motivated.

Ben hayli motive oldum.

I'm highly motivated.

Tom gerçekten motive edilmiş.

Tom is really motivated.

Ben parayla motive edilmem.

I'm not motivated by money.

Senin sorunun, motive olmamandır.

Your problem is you're not motivated.

Seni motive eden ne?

What drives you?

motive eden şeyi bulmuştum.

to look at an alternative solution.

Çok motive olmuş görünüyorsun.

You seem very motivated.

Ben çok motive oldum.

I'm very motivated.

Motive edici bir konuşmacıyım.

I'm a motivational speaker.

Tom'un motive olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is motivated.
- I know Tom is motivated.

Tom motive olmuş görünüyordu.

- Tom seemed to be motivated.
- Tom seemed motivated.

Tom motive olmuş görünmüyordu.

Tom didn't seem motivated.

Tom kadar motive görünmüyorsun.

You don't seem to be as motivated as Tom.

İstediğin şeylere göre motive olursan

When you're motivated by what you want,

Öğretmenler öğrencilerini motive etmeye çalışıyorlar.

The teachers are trying to motivate their students.

Korku iyi bir motive edicidir.

Fear is a great motivator.

Öğretmenler öğrencilerini motive etmeye çalışırlar.

Teachers try to motivate their students.

Tom motive edilmiş, değil mi?

Tom is motivated, isn't he?

Tom'un başarısı bizi motive etti.

Tom's success motivated us.

Bu çocukları ne motive etti?

What motivated these kids?

O ne kadar motive ediciydi?

How motivating was that?

Tom bunu yapmaya motive edilmiş.

Tom is motivated to do that.

Onu yapmak için motive oldum.

I'm motivated to do that.

Tom ve Mary motive oldular.

Tom and Mary are motivated.

Tom motive olmuş gibi görünüyor.

Tom looks like he's motivated.

İngiltere'nin işgalini motive etmek için uydurulmasıydı.

in order to motivate the invasion of England.

Tom çok motive edilmiş gibi görünüyor.

Tom seems to be very motivated.

Onu yapmak için çok motive oldum.

I'm very motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olacak.

Tom will be motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive oldu.

Tom was motivated to do that.

Bunu yapmak için motive olduğunu sanmıyorum.

I didn't think you'd be motivated to do that.

Bunu yapmak için gerçekten motive olmadım.

I wasn't really motivated to do that.

Tom çok motive olmuş gibi görünmüyor.

Tom didn't seem to be very motivated.

Tom'un göründüğü kadar motive olmuş görünmüyorsun.

You don't seem to be as motivated as Tom seems to be.

Tom'un bu kadar motive olacağını sanmıyordum.

I didn't think Tom would be so motivated.

Bunu yapmak için çok motive olmadım.

I wasn't very motivated to do that.

Ama eğer değişim yönünde motive etmek istiyorsak,

but I am saying that, if we want to motivate change,

Motive edilmiş davranışlar iki genel kategoriye ayrılır:

Motivated behaviors fall into two general classes:

Beni motive eden bir şey daha var.

there is one more thing that brightens up my day.

O halde insanları asıl motive eden ne?

So, what are people actually motivated by?

Yorum yapmayı unutmayın yorumlar bizi motive ediyor

Do not forget to comment comments motivate us

- Senin güdün neydi?
- Seni motive eden neydi?

What was your motive?

Tom'un bunu yapmak için motive olacağını düşünmüyorum.

- I don't think Tom would be motivated to do that.
- I don't think that Tom would be motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olmamış gibi.

Tom isn't likely to be motivated to do that.

Tom, bunu yapmak için motive olmadığını söylüyor.

Tom says he doesn't feel motivated to do that.

Tom'un bunu yapmak için motive olduğunu düşünmüyorum.

- I don't think Tom is motivated to do that.
- I don't think that Tom is motivated to do that.

Tom muhtemelen bunu yapmak için motive olacak.

Tom will probably be motivated to do that.

Umarım Tom bunu yapmak için motive olmamıştır.

I hope Tom isn't motivated to do that.

Tom bunu yapmak için çok motive olmuştu.

Tom was very motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

- Tom said that he was motivated to do that.
- Tom said he was motivated to do that.

Tom muhtemelen hâlâ bunu yapmaya motive olacak.

Tom will probably still be motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olmuş hissetmiyor.

Tom doesn't feel motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive, değil mi?

Tom is motivated to do that, isn't he?

Buraya gelmek için beni neyin motive ettiğini bilmiyorum.

I don't know what motivated me to come here.

Yabancı dil öğrenmek için seni ne motive ediyor.

What motivates you to learn foreign languages?

Tom, Mary'nin bunu yapmak için motive olmadığını söyledi.

- Tom said Mary wasn't motivated to do that.
- Tom said that Mary wasn't motivated to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmak için motive olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks Mary is motivated to do that.
- Tom thinks that Mary is motivated to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

- Tom said Mary was motivated to do that.
- Tom said that Mary was motivated to do that.

Tom Mary'nin, bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is motivated to do that.
- Tom said that Mary is motivated to do that.

Tom, bunu yapmak için çok motive olduğunu söyledi.

Tom said that he was very motivated to do that.

Tom bunu yapmak için çok motive olmadığını söyledi.

Tom said that he wasn't motivated to do that.

Tom neden bunu yapmak için çok motive olmuş?

Why is Tom so motivated to do that?

Tom gerçekten bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

Tom said that he was really motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olmuş hissetmediğini söyledi.

- Tom said he didn't feel motivated to do that.
- Tom said that he didn't feel motivated to do that.

Tom Mary'ye bunu yapmak için motive olduğumu söyledi.

- Tom told Mary I was motivated to do that.
- Tom told Mary that I was motivated to do that.

Tabanı motive edecek bir kampanya sloganına ihtiyacımız var.

We need a campaign slogan that'll really energize the base.

Fazlasını öğrenmek için kendinizi motive etmeniz ve kendinizi geliştirmeniz

it's very hard to motivate yourself to learn further and improve yourself,

Bir problemi çözmek ve değişim yaratmak için motive oluyoruz.

that we're motivated to dig into a problem and create change.

Genellikle daha fazla öğrenmek için kendimi motive olmuş hissediyorum.

I often feel motivated to learn more.

Tom bana Mary'nin bunu yapmak için motive olmadığını söyledi.

- Tom told me Mary wasn't motivated to do that.
- Tom told me that Mary wasn't motivated to do that.

Motive değilsen hemen eve dön. Sadece bir ayak bağı olacaksın.

If you're not motivated, go back home. You'll just be a hindrance.

Bir dili öğrenmek istiyorsanız, motive kalmak için bir nedene ihtiyacınız var.

If you want to learn a language, you need a reason to stay motivated.

Bununla birlikte, bir şirketin para kazanmasının en motive edici şey olmadığı söylenebilir

However, it has to be said that making a company earn money has not been the most motivating

- Tom'un onu yapmak için bu kadar istekli olacağını düşünmemiştim.
- Tom'un onu yapmak için bu kadar motive olmuş olacağını düşünmemiştim.

I didn't think Tom would be so motivated to do that.