Translation of "Okuryazar" in English

0.021 sec.

Examples of using "Okuryazar" in a sentence and their english translations:

Tom okuryazar.

Tom is literate.

Sanırım Tom okuryazar.

- I think Tom is literate.
- I think that Tom is literate.

- Biz cahiliz.
- Okuryazar değiliz.

We're illiterate.

Tom, okuryazar olmadığını itiraf etti.

- Tom admitted that he was illiterate.
- Tom admitted he was illiterate.

- Sami okuryazar değildi.
- Sami cahildi.

Sami was illiterate.

Tom ve Mary okuryazar değiller.

Tom and Mary are illiterate.

Tom bana Mary'nin okuryazar olmadığını düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary was illiterate.
- Tom told me he thought Mary was illiterate.
- Tom told me he thought that Mary was illiterate.
- Tom told me that he thought that Mary was illiterate.

- Tom okuma-yazma bilmiyor.
- Tom okuryazar değil.
- Tom'un okuması yazması yok.
- Tom elifi görse mertek sanır.

- Tom's illiterate.
- Tom is illiterate.

- Tom okuma-yazma bilmiyor.
- Tom cahil.
- Tom okuryazar değil.
- Tom'un okuması yazması yok.
- Tom elifi görse mertek sanır.

- Tom's illiterate.
- Tom is illiterate.

İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.

A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.