Translation of "Mezarlıkta" in English

0.002 sec.

Examples of using "Mezarlıkta" in a sentence and their english translations:

Dan, Linda'yla mezarlıkta buluştu.

Dan met Linda at the cemetery.

Tom bu mezarlıkta gömülüdür.

Tom is buried in this cemetery.

Onu kilise tarafında mezarlıkta gömdüler.

They buried him in the graveyard by the church.

Tom, Mary ile mezarlıkta buluştu.

Tom met Mary at the cemetery.

Tom küçük bir mezarlıkta toprağa verildi.

Tom was interred in a small cemetery.

Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.

In the cemetery, there is a statue of a snake biting its own tail.

Sen hiç gece yarısı bir mezarlıkta yürüdün mü?

Have you ever walked through a graveyard at midnight?

Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.

Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.