Translation of "Melodi" in English

Melodi bana tanıdık değildi.

The tune was not familiar to me.

Bize bir melodi çal.

Play us a tune.

Bu mutlu bir melodi.

It's a happy tune.

Bu ürkütücü bir melodi.

That's an eerie melody.

En sevdiğin melodi nedir?

What is your favorite sound?

O, piyanoda bir melodi çaldı.

She played a tune on the piano.

Tom piyanoda birkaç melodi çaldı.

Tom played a few tunes on the piano.

Ben sadece üç melodi duydum.

I only heard three chimes.

Ağlamaklı melodi onun kalbini kırdı.

The plaintive melody broke her heart.

Bu melodi birçok Japona tanıdıktır.

This melody is familiar to many Japanese.

Tom banjoda bir melodi çaldı.

Tom played a tune on the banjo.

O salt melodi bana gençliğimi hatırlattı.

That very tune reminded me of my adolescence.

John, o güzel bir melodi dedi.

- That's beautiful, said John.
- John said, "That's a beautiful tune."

Bu melodi hepimiz için oldukça tanıdık.

This tune is quite familiar to us all.

Bu melodi bana okul günlerimi hatırlattı.

This melody reminds me of my school days.

Tom ıslıkla bir melodi çalmaya başladı.

Tom began to whistle a tune.

Mary mutfakta çalışırken genellikle bir melodi mırıldanır.

Mary often hums a tune as she works in the kitchen.

Trompette melodi çalarken onu sık sık dinledim.

I often listened to him playing the melody on the trumpet.

Tom banjosunda Mary için bir melodi çaldı.

Tom played a tune for Mary on his banjo.

Ben sık sık onun trompette melodi çaldığını duydum.

I often heard him playing the melody on the trumpet.

Tom, bulaşık yıkadığı zaman kendi kendine bir melodi mırıldandı.

Tom hummed a tune to himself as he did the washing up.

Tom caddeden aşağıya doğru yürürken ıslıkla bir melodi çaldı.

Tom whistled a tune as he walked down the street.

Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.

All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele.

- Bu melodi tanıdık geldi mi?
- Bu ezgiyi hatırladın mı?

Do you recognize this tune?